Monday, June 30, 2008

ORKİDE YAĞLARI ASYALI MARKET DEVLERİNİN GÖZDESİ OLDU

Yeni Asır
30 Haziran 2008,Pazartesi


Küçükbay Yağ Sanayi, bu yıl 3'üncüsü düzenlenen "Türkiye - Avrasya Dış Ticaret Köprüsü 2"de stand açtı ve önemli süpermarket zincirleriyle görüşmeler yaptı.

Orkide markalı ürünleriyle sıvı yağ pazarının yüzde 15'ini elinde bulunduran Küçükbay Yağ Sanayi A.Ş. bu yıl 3'üncüsü düzenlenen "Türkiye-Avrasya Dış Ticaret Köprüsü 2"de (TUSKON) stand açtı,Türki Cumhuriyetler ve Asya'nın önde gelen ülkelerinin süpermarket zincirleriyle önemli görüşmeler yaptı.

ÜRÜNLERİNİ TANITTI
Orkide Yağları, 20 Avrasya ülkesinden 500'e yakın işadamıyla, bin 500 yerli girişimciyi buluşturan organizasyonda, Türki Cumhuriyetler, Rusya ve Ukrayna'dan gelen işadamlarına ve sektör temsilcilerine ürünlerini tanıttı, uluslararası alandaki marka bilinirliğini arttırdı.

Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın desteğiyle Avrasyalı İşadamları ile Türk işadamlarını "Türkiye -Avrasya Dış Ticaret Zirvesi"nde buluşturan TUSKON, Orkide'nin ihracattaki hızlı yükselişine katkı sağladı. TUSKON'daki Orkide Yağları standını gezen Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Dış Ticaret Müdürü Ahmet Us ve İhracat Pazarlama Satış Sorumlusu Hamide Tunçsiper ile görüş alışverişinde bulundu.

YENİ BAĞLANTILAR
Doğu Avrupa'dan Pasifik Okyanusu'na kadar uzanan geniş Avrasya bölgesinin, sahip olduğu ekonomik potansiyel nedeniyle dünyanın yükselen ekonomik güçlerinden birine dönüştüğünü belirten Tüzmen, Orkide Yağları'nın ihracatta Türkiye'nin önde gelen markalarından biri olmasından son derece memnun olduklarını kaydederek, yetkililere başarılar diledi.

Orkide Yağları'nın, Türkmenistan, Kazakistan ve Rusya Federasyonu için özel tanıtım toplantıları düzenlendiği TUSKON'da, Malezya, Pakistan başta olmak üzere birçok Asya ülkesiyle ihracat bağlantıları yaptığını söyleyen Ahmet Us, "2007 yılını 60 milyon dolarlık ihracatla kapattık. Bugün 80 ülkeye ihracat gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. Nüfusun yoğun olduğu pazarlarda her geçen yıl büyümeye devam ediyoruz. Asya ve Avrupa arasında ticaret köprüsü kuran TUSKON, Orkide'nin ihracatına katkı sağlıyor. 2008 yılında 150 milyon dolarlık ihracat hedefliyoruz"
diye konuştu.

Papix ile plastik sektörüne girdi
Küçükbay Yağ Sanayi, Türkiye'nin öncü kuruluşlarından Papix'in tamamını satın alarak plastik sektörüne hızlı bir giriş yaptı. Küçükbay, Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'ndeki 12 bin metrekarelik modern tesislerinde pet şişe ve preform üretimi gerçekleştiren Papix'i bünyesine katarak, sanayideki yükselmeye devam ediyor.
İzmirli Uslu Ailesi tarafından 1969 yılında kurulan ve günlük 20 tonluk kapasitesiyle pet şişe üretiminde lider durumda olan Papix'i satın alan Küçükbay Grubu, pet şişeden, preforma kadar geniş bir yelpazede üretim gerçekleştiren şirketin kapasitesini ilk etapta 5 milyon dolarlık yatırımla yüzde 100 artıracak.
Yağ sektöründeki ambalaj ihtiyaçlarının yüzde 75'ini bugüne dek Papix'ten sağladıklarını dile getiren Küçükbay, "Papix, sütten, deterjana farklı sektörler için pet şişe üretiyor. Kapasitenin yüzde 100 artırılmasıyla hem mevcut müşterilerin, hem de yeni müşterilerin beklentilerine daha hızlı yanıt verecek.
Yeni yatırımlarla 2009 yılında çalışan sayısını 70'den 100'e yükselteceğiz" dedi.
Papix Genel Müdürü Selami Pala da, "Günlük 450 bin adet pet şişe ve 700 bin preform üretimiyle bu alanda büyük bir pazar payına sahibiz. 12 bin metrekarelik üretim tesisimizde yeni yatırımlarla 22 tip olan preform üretimi ile 86 tip olan pet şişe üretim çeşitliliğini arttıracağız" diye konuştu.

Devlet, milletinin kaynaklarını heder ediyor

Haber Ekspres
30 Haziran 2008,Pazartesi


Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ekonomide başarıya ulaşılmak isteniyorsa birlik ve beraberliğin şart olduğunun altını çizdi.

Hisarcıklıoğlu, devletin milletin kaynaklarını heder ettiğini ileri sürdü.

TOBB Başkanı Rifat Hısarcıklıoğlu, Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde Ayvalık Ticaret Odası tarafından düzenlenen 2006 ve 2007 yılları vergi ödül törenine katıldı. 2006 ve 2007 yıllarında vergi rekortmeni olanların ödülleri, Ayvalık Sanayi Sitesi Sosyal tesisleri salonunda TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu katılımıyla sahiplerine verildi. 2006 ve 2007 yılı olmak üzere iki yıl üst üste en yüksek vergiyi veren Ali Hasan Ok, ilçenin şahıslar dalındaki vergi rekortmeni olarak kayıtlara geçti.

Kurumlar dalında ise 2006 yılında Ayvalık Marina ve Yat İşletmeciliği, 2007 yılında ise Kahyaoğlu Paslanmaz Çelik sanayi vergi rekortmeni oldular. Ayvalık Ticaret Odası'na kayıtlı üyeler arasında Vergi Rekortmenleri ödül dağıtım törenine Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Yönetim kurulu üyeleri, Balıkesir Valisi Selahattin Hatipoğlu, AK Parti Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün, MHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Turan Bulut, Ayvalık Kaymakamı Nazım Madenoğlu, Ayvalık Belediye Başkanı Hasan Bülent Türközen,Küçükköy Belde Belediye Başkanı M.Nedim Özdemir, Ayvalık Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Gencer, İzmir Sanayi Odası Başkanı Tamer Taşkın, DEİK İcra Kurulu ve Balıkesir Sanayi Odası Başkanı Rona Yırcalı katıldı.

Ödül töreninde konuşan Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Rahmi Gençer, prim konusuna değinerek, "Zeytinyağı dışarıdan göründüğü gibi değil. Ben de bu işle uğraşıyorum. Çok büyük sıkıntıları var. Zeytin ve zeytinyağı komisyonu üyeleri inceleme için Ayvalık'a da geldi. Çalışmalarımızı ve raporlarımızı sunduk. Bir kilo zeytinyağına minimum 1 YTL prim vermemiz lazım Ekilen fidanlarla önümüzdeki 10 sene içinde zeytinyağı üretimi 2-3 katı artacak zeytinyağı üretimi. Bu yağları ne yapacağız. Teşvik verdiler. Bu primler ancak satış pazarlarımızı artırabiliriz" dedi.

Törende konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da tarım politikaları ve kayıt dışı ekonomiye değindi. Başkan Hisarcıklıoğlu, işlerin büyütülmesinin zorunluluğuna değindi. İşi büyütebilmek için para gerektiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, şöyle dedi: "Türkiye' de her üç un fabrikasından biri çalışıyor. İkisi kapalı. Kimin kaynakları heba oldu? Türk Milletinin kaynaklarını heder ediyorsunuz, kimin eliyle? Devlet kendi eliyle israf ettiği yetmiyormuş gibi bir de milletinin kaynaklarını heder ediyor. O iki tane kapalı olan un fabrikasının kaynağı, serveti 70 milyonun. Sermayesi 70 milyonun. Bugün devletin yapması gereken iş bunlar mı? Yani ne yapacak ? İşi planlayacak. Dünyadaki zeytinyağı tüketimine bakacak Türkiye'deki zeytinyağı tüketimine bakacak buna göre planlayacak hangi bölgede daha verimli olur? Hangi bölgede daha çok verim alırız ? Bu ürünü diktiğimiz zaman. Bunu yapıyor olması lazım. Maalesef bu böyle olur. Parayı bulabilmenin iki yolu var. Birincisi kredi. Bütün gelişmiş ülkeler bunu yapıyor. Biz bankaya gittiğimiz zaman, hele 3-5 sene sonra şimdiki gibi kredi de alamayacağız. Eskiden veriyordun tapuyu alıyordun krediyi. 'Tapuyu ver krediyi al' devri bitti. Ne yapacağız? 'Ver bilançoyu al krediyi.' Bunu deyince başta benim surat asılıyor. Bilançolara göre bizim hiç birimizin kredi alabilmesi mümkün değil."Sözlerini "Vereceğiz bilançoyu alacağız krediyi, bilançoların hiç birisi de gerçek değil. İşinizi büyütmediğiniz takdirde para kazanamazsınız. İşi büyütebilmek için de şundan kurtulmamız lazım. Şirketin kasasıyla, cep aynı olamaz. Aynı olmasını istiyorsak kayıt dışına devam edebilirsiniz. O zaman da küçük kalırsın. Ama işini büyüttüğün zaman adama ihtiyacın var. Yanında adam çalıştıracaksın. Adam çalıştırdığın zaman üç gün sonra gün geliyor bu sefer diyor ki 'Biraz da benim payımı ver.' Devlete vermiyor bu sefer, Ahmet'e veriyor, Mehmet'e veriyor. O zaman ne yapmamız lazım? Kayıt altına girmemiz lazım. İşimizi büyüteceksek kayıtlı ekonomiye geçmemiz lazım."

Programda, 2006-2007 döneminde ilçede yüksek düzeyde vergi ödeyen ve ihracat yapan kişi ve kuruluşlara plaket ve takdirnameleri verildi.

EGE İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL KURUL MARATONU TAMAMLANDI

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği’nde Ali Nedim Güreli’nin listesi eksiksiz olarak seçilirken Güreli’nin önceki listesinde Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yapan Zeytindostu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Metin Ölken bu sefer Denetim Kurulu’nda görev aldı. Ölken’den boşalan yönetim kurulu üyeliğine ise Uygun Rafine Ltd. Şti.’yi temsilen Emre Uygun seçildi.

Türkiye’nin en eski ve en köklü dış ticaret kurumu olan ve yıllık 7.5. milyar dolar ihracat gerçekleştiren Ege İhracatçı Birlikleri 2007 yılı seçimli genel kurullarını tamamladı. Seçimler sonrasında Ege İhracatçı Birlikleri bünyesinde bulunan 12 ihracatçı birliğinin, 11’inde mevcut başkanlar koltuklarını korurken, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nde Rafael Çikurel görevini Menaşe Gabay’a devretti. Zaman zaman heyecanın yükseldiği genel kurullar dostane ortamda tamamlandı. Kazananları ilk kutlayanlar yarıştıkları isimler oldu. Egeli ihracatçıların seçimi önümüzdeki günlerde Ege İhracatçı Birlikleri Başkanlar Kurulu Başkanı’nın seçimi ile son bulacak.

Ege İhracatçı Birlikleri içerisinde 10 birlikte seçimlere tek liste ile gidilirken, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği ve Ege Maden İhracatçıları Birliği’nde ihracatçılar iki listeli seçim heyecanı yaşadılar. Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nde Ege İhracatçı Birlikleri Başkanlar Kurulu Başkanlığı görevini de sürdüren Mustafa Türkmenoğlu’nun hazırladığı liste, Cengiz Balık’ın hazırladığı listeye 100-69 üstünlük sağladı.

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği ve Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği’nde seçimlere tek liste ile gidilmekle birlikte yönetim kurulu asil üyesi olmak için kıyasıya bir yarış yaşandı. Ege İhracatçı Birlikleri’nin 108 kişilik yönetim kurullarında ise 87 firma yerini korurken 21 firma ihracatçı birlikleri yönetim kurullarına girmenin mutluluğunu yaşadı. 9 yönetim kurulu üyesinden 5 tanesi değişen Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği değişimin en fazla yaşandığı birlik oldu.

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği’nde Ali Nedim Güreli’nin listesi eksiksiz olarak seçilirken Güreli’nin önceki listesinde Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yapan Zeytindostu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Metin Ölken bu sefer Denetim Kurulu’nda görev aldı. Ölken’den boşalan yönetim kurulu üyeliğine ise Uygun Rafine Ltd. Şti.’yi temsilen Emre Uygun seçildi.

Ege İhracatçı Birlikleri’nde yönetim kurullarına seçilen firmaların temsilcilerini bildirmelerinden sonra yönetim kurulları tam olarak şekillenecek. Yönetim Kurulları resmi görev dağılımlarını yaptığında Ege İhracatçı Birlikleri Başkanlar Kurulu oluşmuş olacak. Başkanlar Kurulu kendi arasında toplanarak başkan ve başkan vekilini belirleyince süreç tamamlanmış olacak.

Sunday, June 29, 2008

MARMARABİRLİK KOOPERATİF BAŞKANI SÜRÜCÜ'DEN ÜRETİCİLERE MÜJDE

İHA
29 Haziran 2008,Pazar


İznik Marmarabirlik Kooperatifi Başkanı Ergün Sürücü, Aralık ayında ödenmesi planlanan kampanya dönemi kota fazlası zeytin bedellerinin, pazartesi gününden itibaren üreticinin hesaplarına yatırılacağını müjdeledi.

Kooperatif Başkanı Ergün Sürücü, "2007-2008 yılı kampanya döneminde ortaklarımızın kooperatifimize teslim ettiği ve Aralık ayında ödenmesi gereken 40 bin YTL beyanname fazlası zeytin bedelleri, mağduriyetlerin giderilmesi ve ortaklara destek çıkmak amacıyla 30 Haziran Pazartesi günü Ziraat Bankası İznik şubesindeki hesaplara yatırılacak. Ortaklarımız, paralarını 1 Temmuz'dan itibaren çekebilecek" dedi.

ZEYTİNYAĞI UÇAKLARDA ŞİŞEYE GİRDİ

İHA
29 Haziran 2008,Pazar


Türk Hava Yolları (THY) uçaklarında ikramda sunulan zeytinyağı, yeni uygulamayla artık poşet yerine sağlıklı cam şişede verilecek.

Marmara Birlik tarafından hazırlanan özel şişelerde limon soslu sunulan zeytinyağı şişeleri uçaklara yüklenmeye başlandı.

Son yıllarda havayolu ikramında zeytinyağının sağlıklı beslenme nedeniyle büyük önem kazandığına dikkat çeken THY İkram Başkanı Ahmet Doğan, "Poşette sunulan zeytinyağı açılırken etrafa bulaşması nedeniyle şikayet alıyorduk. Yeni uygulamayla bu sorun ortadan kalkıyor. Uluslararası standartlara gelen zeytinyağı ikramında önümüzdeki aylarda limon soslarının yanı sıra nar ekşili zeytinyağı gibi farklı çeşitleri de vermeye başlayacağız" dedi.

Dünyanın her yerinde havayolları, uçaklarında zeytinyağını İtalya’da bir firmanın yaptığı şişelerde yolcularına sunuyorlar. Ancak Türkiye gibi zeytinyağı konusunda çok başarılı bir ülkenin bunu yurt dışından almasının önüne geçmek isteyen İkram Başkanlığı, Marmara Birlik’le ortak çalışarak havayolu standardında şişeleme işini hayata geçirdi. Şişede zeytinyağı, THY uçaklarına Turkish Do&Co tarafından yüklenmeye başlandı.

HİSARCIKLIOĞLU, İŞADAMLARININ JAPON PAZARINA YÖNELMESİNİ İSTEDİ

İHA
29 Haziran 2008,Pazar


Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Avrupa Birliği'nde haksız rekabet olduğunu, Türk işadamlarının dünyanın en zor pazarı olan Japonya'ya yönelmesi gerektiğini belirtti.

Ayvalık ve Burhaniye'deki programlarının ardından Edremit Ticaret Odası'nı (ETO) ziyaret eden TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Akçay Öge Otel'de gerçekleşen ETO ve Edremit Ticaret Borsası (ETB) ödül törenine katıldı. Edremit zeytininin, Japonya'daki yarışmada 1. seçildiğini hatırlatan Rifat Hisarcıklıoğlu, başarı için birlik ve beraberliğin önemli olduğunun altını çizdi. Dünyada söylediklerinizin geçmesi için ekonomik güce ihtiyaç olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Eğer ekonomik gücünüz yoksa sizi kimse adam yerine koymuyor. Bir ve beraber olacağız. Japonya pazarı dünyanın en zor pazarlarından bir tanesidir.

Cumhurbaşkanımız da ziyareti sırasında bunu ifade etti. Bu pazara yönelmemiz lazım. Avrupa Birliği bize kapalı. Haksız bir rekabet var. Amerika Birleşik Devletleri'nde ise yokuz. Ufak ufak çalışmalarımızla bu pazarları keşfedebilmemiz mümkün değil. Hızla farklılığımızı ortaya koymamız lazım. Bunu da kara dönüştürmemiz lazım. Bir ve beraberliği elde edemezsek, rahatı elde edemeyiz" dedi.

Ekonominin nabzını ölçen aletlerden birisinin de büyüme olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, "Eğer büyüme yüksekse, ekonomi de yüksektir. İşlerin iyiye gitmesi için yönetenlerin bir araya gelmesi lazım. Eğer akıllarında Türkiye varsa bunun yapılması lazım. Ne içeride, ne dışarıda kavga istemiyoruz. Biz huzuru bulalım, o zaman Türk girişimciler olarak yapamayacağımız hiçbir şey olmaz" diye konuştu.

Ortaklık kültürünün oluşturulması için işlerin kurumsallaştırılması gerektiğini vurgulayan Rifat Hisarcıklıoğlu, İtalya'da 1750 yılında kurulan zeytinyağı fabrikalarının olduğunu, Türkiye'de ise 100 yıllık tesislerin bulunmadığını söyledi.

Edremit Belediye Başkanı Yunus Bozbey ise Balıkesir ve Edremit'in ekonomik yapısı hakkında bilgi verdi. Konuşmaların ardından Hısarcıklıoğlu, ETO ve ETB'ye TOBB ödülü verdi. Daha sonra ise oda yöneticileri tarafından Hisarcıklıoğlu'na el yapımı at arabası hediye edildi. At arabasını alırken espri yapan Hisarcıklıoğlu, "Şimdi bunu veriyorsunuz da at da gerekli bunu götürecek" dedi.

Törende, ETO 73. yılı onursal üyesi Türkiye İş Bankası Edremit Şubesi, ETO 59. yılı onursal üyesi İsmet Öge, bölge ve ülke ekonomisine büyük katkısı olan Simtek İthalat İhracat Sanayi ile borsa tescilinde üstün başarı gösteren 15 üye, ödüllerini Hisarcıklıoğlu'nun elinden aldı. Programa, Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün, Kaymakam Şefik Aydın, Dünya Odalar Federasyonu Başkanı ve Balıkesir Sanayi Odası Başkanı Rona Yırcalı, Edremit Belediye Başkanı Yunus Bozbey, Akçay Belediye Başkanı Cahit İnceoğlu, ETO Meclis Başkanı Necati Uytun, daire ve oda başkanları ile çok sayıda sanayici ve işadamı katıldı.

Saturday, June 28, 2008

BALIKESİR'DE "EN ÇOK VERGİ VERENLER ÖDÜL TÖRENİ"

İHA
28 Haziran 2008,Cumartesi


Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, zeytinyağının tanıtımına önem verilmesi gerektiğini belirterek, "Biz bu toprakların kıymetini bilemezsek bu topraklar da bizi beslemez, aklımızı başımıza almamız lazım" dedi.

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Ayvalık Ticaret Odası'nın davetlisi olarak 'En Çok Vergi Verenler Ödül Töreni' için Balıkesir'in Ayvalık ilçesine geldi. Dünya Odalar Federasyonu Başkanı ve Balıkesir Sanayi Odası Başkanı Rona Yırcalı, TOBB Başkan Yardımcısı Halim Mete ile birlikte ilçeye gelen Hisarcıklıoğlu, 2006 ve 2007 yılları vergi rekortmenlerine ödül verdi. Ayvalık Sanayi Sitesi'ndeki Mesleki Eğitim Okulu Konferans Salonu'nda gerçekleşen programa Vali Selahattin Hatipoğlu, Balıkesir Milletvekilleri İsmail Özgün ve Ahmet Duran Bulut, Kaymakam Nazım Madenoğlu, Ayvalık Belediye Başkanı Hasan Bülent Türközen, Küçükköy Belediye Başkanı Nedim Özdemir, Ayvalık Ticaret Odası (ATO) Başkanı Rahmi Gencer, Edremit Ticaret Odası Başkanı Erol Ürer, işadamı Necati Uytun, dernek ve oda başkanları, daire müdürleri, emniyet mensupları ile çok sayıda sanayici ile işadamı katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan törende açılış konuşması yapan ATO Başkanı Rahmi Gencer, bölgedeki ve ülkedeki sanayici ve yatırımcıların sorunlarını dile getirdi. Gencer, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin destekleriyle yapımı tamamlanan Mesleki Eğitim Okulu'nun adını TOBB Ayvalık Mesleki Eğitim Okulu koyduklarını söyleyerek, emeği geçenlere teşekkür etti.

Daha sonra kürsüye gelen TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, protokolün programa katılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, eskiden vergi rekortmenleri ödül törenlerine devlet yetkililerinin katılmadığını belirtti. "Ayvalık deyince aklımıza ilk olarak zeytin gelir" diyen Hisarcıklıoğlu, "Buradaki arazilerin yüzde 70'i zeytinlik arazidir. Ama sorunlardan bir tanesi iç tüketimin düşük olmasıdır. Akdeniz mutfağının vazgeçilmezi de zeytinyağıdır. Bizim zeytinyağımızın tanıtımına önem verir hale gelmemiz lazım. 70 milyon insanımızın daha sağlıklı yaşaması için Ayvalık'ın zeytinyağını iyi tanıtmamız gerekir. Tanıtım olmadan malınızı satamazsınız. Üreticiler teşvik istiyoruz diyor. Bütün zengin ülkelerin kendi çiftçisine ödediği teşvik yıllık 330 milyar dolardır. Bunu yaparlar bize de gelip dediler ki, 'Yav tarımda teşvik mi olur! Üretsinler, istedikleri fiyatla satsınlar' bizde bu politikaların esiri olduk. Dünyada ne zaman kıtlık başladı, o zaman herkesin aklı başına geldi. Tarım ve hayvancılığa teşviki sonuna kadar istemeliyiz. Rakiplerimiz ne alıyorsa bizde onu istemeliyiz. Allah bize böyle bereketli topraklar vermiş, biz de bu toprakların kıymetini bilemezsek bu topraklar da bizi beslemez. Aklımızı başımıza almamız lazım. Devletin ilk önce altyapıyı yapması lazım. Başka bir şey de istememiz doğru değil. Devlet suyu, havaalanını, yolları yapacak kafidir. Onunu dışındaki işi biz yapacağız" diye konuştu.

"DÜNYADA ÇOK KAZANABİLMENİN 3 FORMÜLÜ"

Dünyada zeytinyağından çok kazanabilmenin 3 formülü olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Çok üreten, çok alan ve çok satan olacağız. Formül budur. Eğer bunu yapamıyorsak bu dünyada rekabet edebilmemiz mümkün değildir. Tarımda planlama var mı? Yıllardır hala bu yok. Hesap kitap yok. Bizi yönlendiren yok. Bizim de yapmamız gereken şey işimizi büyültmektir. İşimizi büyütemezsek işimizi kaybederiz. İşimizi büyütebilmemiz için de para lazım. Bizde para yok. Eskiden veriyordun tapuyu, alıyordun krediyi. Şimdi o devir bitti. Şimdi ver bilançoyu al krediyi. Biz bunu duyunca surat asıyoruz. Bizim bilançomuzla kredi alabilmek mümkün değil. Bunun aynı olması için kayıt dışına devam etmeliyiz ve kredi de alamayız. O zaman kayıt altına girmemiz lazım. Kayıtlı ekonomiye geçmemiz için devletin kolay, anlaşılabilir bir düzen sağlaması lazım. Vergi kanununun 4. maddesiyle 25. maddesi birbiriyle çelişmiş. Cezadan kurtuluş yok. Nasıl olsa ceza yiyeceğim diye bende vermiyorum. Yargıya gittiğim zaman da zaten davayı da ben kazanıyorum. Bu sistemle büyük devletler arasına girmemiz mümkün değildir. Devletin kaynakları kimin? Sizin kaynaklarınız, siz veriyorsunuz bunu. Peki harcadığın kaynak nereye gidiyor diye devlete sorabilir misiniz? Bilgi edinme yasası var, yararlanamıyoruz. Ben vergi vereceğim ve hesabını da soracağım. Modern devlet anlayışı budur. İşimizi büyütebilmek için birinci yol kayıtlı ekonomiye geçebilmek dedik ve ikinci yol da ortaklaşma kültürünü geliştirmeliyiz. Bizim beceremediğimiz en önemli şey bu. İki kardeş aynı işi yapıyor ve birbirini boğazlıyor. Büyümek için para lazım, para için de ortakların bir araya gelmesi lazım. Ekonomi iyiye gitmiyor doğru. Millet birbiriyle yarış ediyor, biz kendi kendimizle kavga ediyoruz. Belli bir noktaya geldiğimiz zaman birbirimizin ayağından nasıl aşağı çekeriz diye uğraşıyoruz. Her yıl gelen 700 bin gence iş bulmamız lazım. Bu her yıl katlanıyor. 2.5 milyon insan işsiz şu an. 2 milyon 700 bin insan da artık iş aramaktan vazgeçmiş. Umutsuzca yaşıyor. Kaynağı iyi yönlendiremezsek yarın en büyük problemi burada yaşayacağız." Konuşmaların ardından 2006 yılı ve 2007 yıllarında gelir vergisi ve kurumlar vergisi rekortmenlerine plaket ve teşekkür belgeleri verildi. Tören sonunda katılımcılara ikramlarda bulunuldu.

MUT'TA ZEYTİN REKOLTESİNİN 80 BİN TON OLMASI BEKLENİYOR

CHA
28 Haziran 2008,Cumartesi


Mersin'in Mut ilçesinde, zeytin üretiminde bu yıl toplam rekoltenin 80 bin ton olması bekleniyor.

Mut İlçe Tarım Müdürü Murat Orhan, Mut'un Akdeniz bölgesinde bahçe bitkileri cenneti olduğunu belirterek, ilçenin en önemli geçim kaynağının meyvecilik olduğunu söyledi. Özellikle Tarım ve hayvancılıkta son dönemlerde güzel gelişmeler yaşandığını aktaran Orhan, zeytincilik konusunda son 10 yıldır yoğun bir çalışma içerisine girdiklerini ve bunun semeresini almaya başladıklarını söyledi.

Yapılan kampanyalarla zeytin alıcılarının sayısını artığını dile getiren Orhan, 2004-2005 yılı ekim sezonunda 1 milyon 386 bin adet zeytin fidanını toprakla buluşturduklarını anlattı. 2006-2007 sezonunda ise 2 milyon 11 bin zeytin fidanı dikildiğini kaydeden Orhan, "İlçemizde kayıtlı 8 milyon 100 bin zeytin varlığına ulaştık. Kayıt dışı ve yabanilerle beraber bu sayı 10 milyonun üzerinde. Türkiye'de zeytinciliğin başkenti olma noktasındaki ilçemiz emin adımlarla ilerlemektedir" dedi.

Zeytin rekoltesinin her geçen yıl arttığını vurgulayan Orhan, Türkiye'deki toplam zeytin ağacı varlığının yaklaşık 3'ünün Mut'ta bulunduğunu dile getirdi. Daha önceki rekoltenin 40 bin ton civarında seyrettiğini hatırlatan Orhan, "Şu an için zeytine rekolte vermek erken ama 80 bin ton civarında zeytin rekoltesi bekliyoruz." diye konuştu.

Orkide ürünleri Asya marketlerinde

Milliyet
28 Haziran 2008,Cumartesi


Orkide markalı ürünleriyle sıvı yağ sektöründe faaliyet gösteren İzmirli Küçükbay Yağ Sanayi A.Ş. bu yıl 3’üncüsü düzenlenen “Türkiye-Avrasya Dış Ticaret Köprüsü (TUSKON) 2”de stant açtı.
Şirketin dış ticaret müdürü Ahmet Us, “Birçok Asya ülkesiyle iş bağlantıları yaptık. 80 ülkeye ürünlerimizi satmanın gururunu yaşıyoruz. 2008’de 150 milyon dolarlık ihracat hedefliyoruz” dedi.

Zeytinyağında ithalat isteği

SÜLEYMAN SAĞAT
Yeni Asır
28 Haziran 2008,Cumartesi


Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Genel Kurulu'nda Başkan Ali Nedim Güreli, yeniden aynı göreve seçildi.

Seçimde, yönetime girmek için aday olan Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği, asil yönetim kurulu listesine seçilemedi, sadece yedek listesinde yer alabildi.

Güreli, dış pazarlara düzenli mal verebilmek için ithalat yapılmasına olanak veren "Dahili işleme rejimi"nin bir an önce uygulanması gerektiğini söyledi. İhracat yapılması kaydıyla bazı sektörlerde verilen bu iznin zeytin ve zeytinyağı sektörüne de verilmesi gerektiğini söyleyen Güreli, "Bu talebimiz geçici izin verilmesi yönünde değil, sektörde sürekli uygulanması için müdacedele ediyoruz" dedi.

Yeni yönetime şu firmalar girdi: "Nejat Atalan, Olivos, Yeniçağ, Günkar Gıda, Eroğlu, Orhanoğlu, Uygun Rafine, İdealim Gıda ve Ekiz.

Zeytinyağı ihracatçıları Güreli ile devam edecek

Referans
28 Haziran 2008,Cumartesi


Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği'nin perşembe günü yapılan genel kurulunda başkanlığa Ali Nedim Güreli yeniden seçildi. Genel kurulda konuşan Güreli, dahilde işleme rejimi kapsamında zeytin ve zeytinyağı ithal etme taleplerinin devam ettiğini söyledi.

Güreli, "Türkiye'nin zeytinyağı ihracatı 100 bin tonlardan 10 bin tona kadar düştü. İstatistikler en büyük gerçeklerdir. Bugün Türkiye'de müşterinin talep ettiği ürünü bulamayan ihracatçılarımız raflardan çıkmak zorunda kaldı. Bu sıkıntıları yaşamak istemiyoruz" diye konuştu.

Üretici mağdur olmasın
Birlikte 21 yıldır üye, başkanvekili ve başkan olarak görev yaptığını anlatan Güreli, "20 yıldır sektörde dahilde işleme rejimi talep etmedik. Bugün bir zaruret var, o nedenle talep ediyoruz. Dünyanın en büyük zeytin ve zeytinyağı üretici ülkeleri İspanya ve İtalya'da bu sistem yıllardır uygulanıyor. Bizler üreticinin mağdur olmaması için bu sistemi istiyoruz" dedi.

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği'nin yeni yönetimi Nejat Atalan Dış Ticaret AŞ, Olivos Dış Ticaret, Yeniçağ Gıda, Günkar Gıda, Eroğlu Gıda, Orhanoğlu Gıda, Uygun Rafine Yağ, İdealim Gıda ve Ekiz Yağ'dan oluştu.

MARMARABİRLİK, İHRACATÇI BİRLİKLERİNİN GENEL KURULLARINA DAMGASINI VURDU

İHA
28 Haziran 2008,Cumartesi


Uludağ Yaş Sebze Meyve İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu'nda temsil edilen Marmarabirlik, genel kurulda yapılan seçimlerde yeniden yönetimde yer alırken, Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Refi Taviloğlu, Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Genel Kurulu'nda divan başkanlığına seçildi.

İhracatçı birliklerinde genel kurullar tamamlandı. İhracatının yarısını Uludağ Yaş Sebze Meyve İhracatçıları Birliği, yarısını da Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği kanalıyla yapan Marmarabirlik, iki birliğin genel kuruluna da damgasını vurdu. Uludağ Yaş Sebze Meyve İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu'nda temsil edilen Marmarabirlik, genel kurulda yapılan seçimlerde yeniden yönetimde girdi. Genel kurulda, genel müdür İsmail Muzaffer Eren'in temsil ettiği Marmarabirlik, kullanılan 29 oydan 27'sini aldı. 28 oyla Onkel dış ticaret ilk sırada yer alırken, UİB Yaş Sebze Meyve İhracatçıları Birliği başkanlığını yürüten Yavuzlar Gıda'nın sahibi Mustafa Ulusoy, 14 oyla son sırada yer aldı. Yedek liste sınırında 14 oy alan Sarılar Ambalaj ile Yavuzlar arasındaki kurayı Mustafa Ulusoy'un şirketi kazandı. UİB Yaş Sebze Meyve İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu, Onkel dış ticaret, Marmara zeytin tarım satış tooperatifleri birliği, Vitamin gıda, Çağkan zirai ilaç sanayi, Alara tarım ürünleri, Figer meyve sebze müşavirlik, Aşkar tarım, Okumuş İthalat ve İhracat, Yavuzlar Gıda'dan oluştu.

İzmir'de gerçekleştirilen Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Genel Kurulu'nda da divan başkanlığına Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Refi Taviloğlu seçildi. Açılış konuşmasını yapan Taviloğlu, genel kurulda alınacak kararların, sektörün sorunlarının aşılmasına katkı sağlamasını diledi. Daha sonra Zeytin Zeytinyağı Tanıtım Komitesi tarafından hazırlattırılan ve lansmanı Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen tarafından yapılacak olan tanıtım filmi izlendi. 197 oyun kullanıldığı seçim sonucunda Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu şu şirketlerden oluştu:

Nejat Atalan dış ticaret, Olivos dış ticaret, Yeniçağ gıda sanayi, Günkar gıda ithalat ve ihracat, Eroğlu, Orhanoğlu gıda sanayi, Uygun rafine yağ sanayi, İdealim gıda konservecilik ve Ekiz yağ ve sabun sanayi.

Keneye karşı zeytinyağı ve vazelin

Haber Ekspres
28 Haziran 2008,Cumartesi


Uzmanlar kene ısırıklarında zeytinyağı ve vazelin kullanılması gerektiğini söyledi.

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Güler Yaylı, kene ısırıklarında zeytinyağı ve vazelin kullanılması gerektiğini bildirdi. Prof. Dr. Güler Yaylı, kene ısırmasında neler yapılması konusunda bilgi verdi. Kene ısırmasında alkol veya ispirto yerine zeytin yağı ve vazelin kremi kullanılması gerektiğini kaydeden Yaylı, şunları söyledi: "Kene ısırması vakalarında keneyle oynamayın, alkol veya ispirto gibi maddeler kullanmayın. Bunun yerine kenenin bulunduğu bölüme zeytin yağı veya vazelin kremi sürün. Bunları bolca sürdüğünüz takdirde kenenin bulunduğu bölümde hava sıkışması yaşanıyor. Mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna giderek, kenenin bir doktor tarafından çıkarılmasını sağlayın." Prof. Dr. Yaylı, Sağlık Bakanlığı tarafından önerilen spreyi kendilerinin de önerdiğini söyledi.

Keneyi ciddiye alın

Prof. Dr. Güler Yaylı'nın bazı kişilerin ise kene vakalarına kayıtsız kalıp, uyarılara aldırış etmediklerine de değinerek, 'Keneyi biz önceden de biliyorduk. Önceden bir şey yapmıyordu da şimdi mi yapacak. Bir şey olmaz" dediklerini hatırlattı. Bu tutumun doğru olmadığını anlatan Prof. Dr. Yaylı, "Yüzlerce kene çeşidi var ve bunlardan biri virüs taşıyor. Kenenin mutlaka doktor tarafından çıkarılmasından yanayız. Keneyi ciddiye almak gerekli" dedi. Prof. Dr. Yaylı, bazı vatandaşların da keneyi tanıyamadıklarına işaret ederek, bu kişilerin sıradan böcek ısırmalarında bile "kene ısırdı" diyerek sağlık kuruluşlarına başvurduklarını ifade etti. Prof. Dr. Yaylı, buna rağmen, hastayı takibe aldıklarını belirtti.

Friday, June 27, 2008

Yağ İthali mercek altında

Tarım Merkezi
27 Haziran 2008,Cuma


Yağ İthalinin Önüne Geçmek için 1 Milyon Hektarlık Kanola Ekim Alanına İhtiyaç Var Petrolde Olduğu Gibi Yağ Üretiminde de İthalata Dayalı Politika İzleyen Türkiye, Üretim Tüketim Dengesini Sağlamak Amacıyla Yağ Bitkileri Üretimine Ağırlık Veriyor.

Petrolde olduğu gibi yağ üretiminde de ithalata dayalı politika izleyen Türkiye, üretim tüketim dengesini sağlamak amacıyla yağ bitkileri üretimine ağırlık veriyor. İthalatın önüne geçmek amacıyla çalışmalar yapan Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, biyodizel yakıtının hammaddesi olan kanolaya yöneliyor. Ancak yaşanan yağ üretim ve tüketim dengesizliği, yüzde 70'lik ithalatı ise halen zorunlu kılıyor. Ekim alanının az olmasından kaynaklanan yağ açığının kapatılması ve ithalatın önlenmesi için Türkiye'de 1 milyon hektarlık alanda daha kanola üretilmesi gerekiyor.

Kanola üretimi konusunda Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (KTAE), Samsun'da 50 bin dönüm arazi üzerinde araştırma amaçlı kanola yetiştiriyor. Dünya genelindeki ve Avrupa ülkelerindeki kanola yetiştiriciliğindeki gelişmeleri yakından takip eden enstitüde görevli ziraat mühendisleri, ülkedeki yağ açığının giderilmesinin ve ithalattan vazgeçilmesinin kanola üretim alanının artırılmasıyla mümkün olacağını belirtiyor. Kanola üretiminin Avrupa'da 1., Dünya genelinde ise 3. sırayı aldığını hatırlatan Türkiye Kolza Koordinatörü Şahin Gizlenci, Türkiye'de sadece 300 bin dekarlık alanda kanola üretildiğini kaydetti. Gizlenci, ülke genelindeki ham yağ ihtiyacının karşılanması ve yağlı tohum ithalatının önlenmesi için ekim alanının 1 milyon hektara çıkarılmasının zorunlu olduğunu vurguladı.

Kanola ekim alanının her yıl arttığına dikkat çeken koordinatör Şahin Gizlenci, "Küresel ısınmanın ön plana çıktığı, çevre kirliliğinin arttığı, petrol rezervlerinin hızlı bir şekilde tükenmesi, piyasaların dalgalanması, Türkiye gibi petrolde yüzde 92 dışa bağımlı ülkeleri olumsuz etkiliyor. AB de zaten çevreyi korumak ve küresel ısınmayı önlemek amacıyla 2005 yılında yüzde 2 olan motorine biyodizel ve benzine biyoetonol katılması zorunluluğunu yüzde 5'e çıkarmıştı. O nedenle yenilenebilir enerjide de kullanılan ve biyodizelin yüzde 86'sını oluşturan kanola üretemi büyük önem taşıyor. Benzine ve motorine yüzde 5 biyodizel ve biyoetonol katmak istesek, 850 bin alanda daha kanola yetiştirmek zorundayız." dedi.

Kalite ve verim bakımından zeytinyağına eşdeğer olan kanolanın Doğu Anadolu Bölgesi hariç her yerde yetiştirilebileceğini ifade eden Gizlenci, bu açığın geciktirilmeden kapatılması gerektiğini de sözlerine ekledi. 12 yıldır kanola üretimi üzerine bilimsel araştırmalar yaptıklarını anlatan KTAE Müdürü Dr. Hasan Özcan ise kanola adaptasyon çalışmalarına devam ettiklerine değindi. Özcan, "Halk diliyle kolza olarak bilinen kanola bitkisi, yağ ve biodizel olarak kullanıldığı için çok önemli bir bitki. En rahat yetiştiği bölge de Samsun. Kanola konusunda hem bakanlık hem de üreticilere büyük destek veriyoruz. Bunun yanında Karadeniz Birlik Genel Müdürlüğü, üretilen kanola yağını alıyor. Batı ülkelerinde araç yakıtı olarak da kullanılan bu bitkiye sahip olduğumuz için son derece şanslıyız." ifadelerini kullandı.

Dünya genelinde kanola üretimi için 24.5 milyon hektarlık alan kullanılıyor. Yılda da 46 milyon ton kanalo yetiştiriliyor. Bunun 12 milyon tonu yağa dönüştülüyor. Biyodizel haricinde kimya, kozmetik, sabun, boya sanayinde, motor makine yağı, küspe ve hayvan yemi olarak da kullanılıyor. Kanola üretiminde ise başta Almanya olmak üzere Fransa, Kanada, Çin ve Hindistan başı çekiyor.

Zeytin Komisyonu sadece dinledi

Seyfettin ŞEKERSÖZ
Gemlik Körfez Gazetesi
27 Haziran 2008,Cuma


Zeytin ve Zeytinyağı ile diğer bitkisel yağların üretiminde ve ticaretinde yaşanan sorunların araştırılarak, alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu'nun Bursa'nın yanı sıra Karacabey, Mudanya, İznik ve Orhangazi ilçelerinde yapmış olduğu inceleme ve araştırmaların Gemlik kısmında sektörle buluşan ve bilgi alış verişinde bulunulması amacıyla düzenlenen toplantı Ticaret Borsası salonunda yapıldı.

Balıkesir Milletvekili Ahmet Edip Uğur'un Komisyon başkanlığında başkan vekili Aydın Milletvekili Ahmet Ertürk, Komisyon Sözcüsü Bursa Milletvekili Kemal Demirel, üyeler Bursa Milletvekili Ali Koyuncu, Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, Hatay Milletvekili Abdulhadi Kahya, Kilis Milletvekili Hüseyin Devecioğlu, Yalova Milletvekili İlhan Evcin, Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün ile Denizli Milletvekili Salih Erdoğan dün Gemlik'e gelerek zeytin üreticilerinin görüşlerini aldılar.

Belediye Başkanı Mehmet Turgut'un da katılarak konuşma yaptığı toplantıda hazırlanacak raporun TBMM'ne sunulacağı bildirildi.Yıllardır küçük zeytine yeterince değer bulamadığı için yağlık olarak kullanıldığını bir kez daha yineleyen Başkan Turgut, bu nedenle yöre üreticisine darbe vurulduğunu ve pazarlama sıkıntısı yaşandığını söyledi.

Kaymakam vekili Orhangazi Kaymakamı Ertan Peynircioğlu ise soruna çözümün milletvekilliği aracılığıyla mecliste bulunabileceğini söyledi.

ARGE ÇALIŞMASI BAŞLATIN
Komisyon başkanı Balıkesir Milletvekili Ahmet Edip Uğur, dünyada zeytin ve zeytinyağı kullanımının artmakta olduğunu Türkiye'de ise ne yazık yeterince tüketilemediğini belirterek "Ülkemizde tüketilen bitkisel yağın yüzde 70'ini ithal ediyoruz. Türkiye'de her kişi 2 kilo zeytinyağı tüketse sorun kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Ülkede zeytin ağacı yaklaşık 200 milyona ulaştı. Başta Marmarabirlik olmak üzere üniversitelerle işbirliğinde ARGE (Araştırma-Geliştirme) çalışması başlatılmalıdır. Babadan kalma usullerle zeytin tuzlamasına son vermeliyiz" dedi. Komisyon Başkanı Ahmet Edip Uğur, çalışmalar sonucunda elde edecekleri bilgileri içeren rapor hazırlayarak TBMM'ne sunacaklarını söyledi ve Ticaret Borsası toplantı salonunu işaret ederek de "Salon yapacağınıza üyelerinize toprak, yaprak analizi yapacak laboratuar kurun" eleştirisinde bulundu.

LABORATUVAR HAZIR
Bir süre önce emekliye ayrılan Uludağ Üniversitesi Gemlik Yerleşkesi Müdürü Prof. Dr. Abdurrahim Korukçu, üniversite adına görevlendirildiğini belirterek yaptığı konuşmasında, üniversite içindeki zeytin ağaçlarından bahsederek "2004 yılında 1700 kilo zeytin aldığımız yerden önümüzdeki yıl 25 ton zeytin bekliyoruz. Bölgenin en iyi damlama ile sulanan zeytin bahçesi durumuna getirdik ve üniversitede zeytincinin hizmetine açık laboratuar kurduk. Üniversitede ayrıca toplanan zeytin yapraklarından ağaçların nasıl korunması gerekir çalışması yapılıyor. ARGE çalışması için de zeytincinin hizmetindeyiz" dedi.

TARIMA GEREKEN İLGİ VERİLMİYOR
"Hukukun olmadığı yerde adalet olmaz, adaletin olmadığı yerde de eşitlik olmaz" diyerek sözlerine başlayan Gemlik Ziraat Odası Başkanı Ali Çelik, tarım sektörüne ucuz mazot verilmemesi nedeniyle de çiftçinin bitirilme durumuna getirildiğini savundu ve veraset yasasının yenilenmediği için zeytin bahçelerinin aileler içinde sayılarının azalmakta olduğunu söyleyerek, yanlış politika ile zeytin fidanları yetiştirilip teşvikler verilip Anadolu'ya satıldığını söyledi.Toplantıya katılanların zeytin ve zeytinyağı korusunda yaptıkları açıklamalardan ve verdikleri bilgilerden notlar alan Komisyon üyeleri ayrıca Marmarabirlik ile Ticaret Borsası'nın hazırladıkları dosyalardan da istifade edileceğini açıkladılar.

ZEYTİN FİDANI DİKİMİNDE UYGULANACAK TEŞVİK MİKTARI RESMİ GAZETEDE YAYINLANDI

Zeytin fidanı dikenlere uygulanacak teşvik kapsamında uygulama yönetmeliği ve teşvik miktarları Resmi Gazete'de yayınlanmıştır.

Tebliğe göre Gemlik çeşidine 40, diğer çeşitlere 100 YTL teşvik ödenecektir.

Dondurmanın zeytinlisi burada!

AA
27 Haziran 2008,Cuma


İZMİR- Ayvalık'ta pastahane işleten Miray Anaz ve Ahmet Tartın, İzmir'de tanıtımını yaptıkları zeytinli dondurma için yurdun değişik bölgelerinden talep geldiğini söyledi.

İzmir'deki fuarda ürünlerinin tanıtımını yapan Ayvalıklı ortaklar, zeytinli dondurmayı sadece kendilerinin yaptığını ve İzmir'deki tanıtımdan sonra birçok yerden telefon aldıklarını belirttiler.

Ortaklardan Miray Anaz, şunları anlattı:

''Arkadaşım Ahmet Tartın ile 56 yıldır birlikte pastahane işletiyoruz. Ayvalık'ta değişik lezzet arayanların durağı olduk. Bir kaç yıl önce Türkiye'de ilk defa zeytinli dondurma yaptık, ilgi gördü. Ayvalık tatil yöresi olduğu için, yurdun birçok yerinden ziyaretçilerimiz oluyor ve bu dondurmayı tadanlar, daha sonra sık sık bizi ziyaret ediyorlar. Amacımız zeytinli dondurma tadının Türkiye'ye yayılması.''

Yeşil zeytini dondurmada kullanmadan önce reçel gibi kaynattıklarını, daha sonra 6 ay beklettiklerini ve dondurma yaptıkları süte koyduklarını belirten Anaz, şöyle devam etti:

''Bu dondurmayı Türkiye'de ilk defa biz çıkardık ve şimdiye kadar başka yapan çıkmadı. Ayvalık'ın karşısındaki Yunanistan'ın Midilli Adası'ndan da zeytinli dondurmaya rağbet var. Biz de arkadaşımla gittik ve onlara nasıl yapıldığını anlattık, tariflerimiz büyük ilgi gördü. Büyük dondurma imalatçılarının da ilgi göstermesini ve bu tadın Türkiye genelinde de çok kişi tarafından sevilmesini istiyoruz.''

Miray Anaz, zeytinli baklava ve zeytinli kurabiye yapımına da kısa bir süre önce başladıklarını, bu yeni tatların da kısa sürede beğenileceğini inandığını sözlerine ekledi.

ZEYTİNYAĞININ BÜYÜKLERİ, ORTAK EYLEM KARARI ALDI

NİHAT DELİBAŞI
Yeni Asır
27 Haziran 2008,Cuma


Sorulara 4'lü çözüm

Kristal, Komili, Verde ve Tariş, bir yandan tanıtım çalışmalarını yoğunlaştırırken, öte yandan da kayıt dışı ve karışık yağ için birlikte mücadele edecek

Zeytinyağı sektöründe faaliyet gösteren en önemli kuruluşlardan Kristal, Komili, Verde ve Tariş, sektörün ortak sorunu olan karışım yağ (tağsiş), kayıt dışıyla mücadele ve tanıtım için ortak hareket etme kararı aldı. Geçtiğimiz günlerde İzmir Ticaret Borsası'nda bir araya gelen sektör temsilcileri yazdıkları birer yazı ile zincir marketlere zeytinyağında tağşişli ürün satmayın çağrısında bulundu. Büyükler, ayrıca Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) koordinasyonunda bir heyet oluşturarak Tarım Bakanlığı ile denetimlerin artırılması için de görüşme yapılmasını kararlaştırdı. Firma temsilcileri ambalajlı ve markalı iç tüketimin artırılması için tanıtım çalışmalarına ağırlık verme kararı da aldı.

İLK DEFA OLUYOR
Kristal Yağları Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ayhan Baran, "Türkiye tarihinde ilk defa pazarın 4 büyük oyuncusu bir araya gelerek ortak zeminde tağşiş ve kayıt dışı ile mücadele etme karara aldı. Sektörün tüm oyuncularını bu güçbirliğine katılmaya çağırıyoruz" dedi. Bitkisel yağ açığına karşın zeytinyağı tüketiminin yüzde 6 dolayında arttığını dile getiren Baran, pazarda kanola ve benzeri yağların zeytinyağı ile karşılaştırılmaya başlamasına da anlam veremediğini dile getirdi. Baran, "Zeytinyağı dışındaki tüm yağlar çekirdeklerinin kırılarak kimyasal işlemden geçirilmesi ile elde edilir. Zeytinyağı ise, esas itibariyle meyve suyudur. Dünyanın en sağlıklı bu yağının ülkemizdeki tüketimini artırmak zorundayız" dedi.
Bu amaçla 4 firmanın işbirliğinin çok önemil olduğunu vurgulayan Baran, "Tanıtım için sağlanacak güçbirliğinde de çatı UZZK olacak. Diğer markaları da bu oluşumda yer almalı. Pazarı hep birlikte büyütmeliyiz" dedi.

ÖNCELİK TAĞSİŞTE
Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Genel Müdürü Güngör Şarman da zincir marketlerde yıllık 25 bin ton zeytinyağı satışı olduğunu, 5 bin ton markalı ürünün de pazarın diğer kanalları sayesinde tüketici ile buluştuğunu belirterek, "Ambalajlı, kutulu tüketim yıllık 30 bin tonu buluyor. Pazar geçen yıla göre yüzde yüzde 6 büyüdü. Bu ortamda pazarın 4 büyük oyuncusu karışım yağa karşı mücadele başlatma kararı aldı. Başarılı olacağımıza inanıyoruz" diye konuştu. Şarman, İTB'deki toplantının ardından zincir marketlere birer yazı ile "Zeytinyağında tağşişli ürünleri satmayın" mesajı verdiklerini ifade ederek, "Bunu yaptığınız takdirde zeytinyağı sektörüne zarar vereceksiniz uyarısında bulunduk. Bu çalışmaların koordinasyonu ise UZZK tarafından sağlanacak" diye konuştu.

GÜVENLİ OLMALI
Verde Genel Müdürü Cemali Kırmızıoğlu da çiftçisinden tüketicisine kadar zeytinyağının güvenle üretim ve tüketimini esas aldıklarını belirterek, "Zeytinyağı ülkemizin en önemli kaynakları arasında yer alan çok önemli bir ürün. Üretici, sanayici, ihracatçı ve tüketiciyi içeren ürünün gerçek değerini bulmasında tağşişi önleyici, ihracatın önünü açıcı ve tüketimi artırıcı tüm faaliyetlerde ortak hareket etmeye kararlıyız. O nedenle tağşiş, kayıt dışı ile müdacele ve tanıtımla ilgili bu organizasyonu sonuna kadar destekliyoruz" dedi. UZZK Başkanı Mustafa Tan da zeytinyağı sektörünün önemli oyuncularının verdiği desteğe dikkat çekti. Tan, "Zeytinyağında tağşiş sorununu çözmek ve tanıtım ile ilgili ortak hareketi esas alan bu oluşumu çok önemsiyoruz. Diğer bir çok firma da bu oluşumda yer almak istiyor. UZZK gün geçtikçe sektörü bir çatı altında toplamaya devam edecek" diye konuştu.

Gerçek değerini bulmalı
Verde Genel Müdürü Cemali Kırmızıoğlu çiftçisinden tüketicisine kadar zeytinyağının güvenle üretim ve tüketimini esas aldıklarını belirterek, "Zeytinyağı ülkemizin en önemli kaynakları arasında yer alan çok önemli bir ürün. Üretici, sanayici, ihracatçı ve tüketiciyi içeren ürünün gerçek değerini bulmasında tağşişi önleyici, ihracatın önünü açıcı ve tüketimi artırıcı tüm faaliyetlerde ortak hareket etmeye kararlıyız. O nedenle tağşiş, kayıt dışı ile müdacele ve tanıtımla ilgili bu organizasyonu sonuna kadar destekliyoruz" dedi.

Marmarabirlik`in kalite gururu

EVREN ÖZTÜRK
Olay Gazetesi
27 Haziran 2008,Cuma


Marmarabirlik`in Başköy Tesisleri`nde gerçekleştirilen törende konuşan Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Personel ve Sistem Belgelendirme Merkez Başkanı Mehmet Bozdemir, 8 kooperatif ve 32 bin kayıtlı üyeden oluşan birliğin tarladan sofraya kadar sektörde öncü ve planlayan bir kuruluş olduğunu söyledi. Marmarabirlik`in 2001`de başlayan kalite yolculuğu neticesinde G-F TSE-ISO-EN 22000 Gıda Güvenliği Sistem Belgesi almaya hak kazandığını belirten Bozdemir, `Marmarabirlik`in en kısa zamanda çevre yönetim sistemiyle birlikte işçi sağlığı ile iş güvenliği belgelerini alacağını da umuyorum` dedi.

TAVİLOĞLU VE EREN ALDI:

Bozdemir`in konuşmasının ardından TBMM Zeytin Araştırma Komisyonu Başkanı ve Balıkesir Milletvekili Ahmet Edip Uğur kürsüye çıkarak, `G-F TSE-ISO-EN 22000 Gıda Güvenliği Sistem Belgesi`ni Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Refi Taviloğlu ve Marmarabirlik Genel Müdürü İsmail Muzaffer Eren`e takdim etti.

Thursday, June 26, 2008

ZEYTIN VE ZEYTINYAGI IHRACATCILARININ DAHILDE ISLEME REJIMI TALEBI DEVAM EDIYOR

EZZİB Yönetim Kurulu Başkanı Güreli;
“DİR TALEBİMİZ DEVAM EDİYOR, SÜREKLİ OLSUN İSTİYORUZ”


Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Nedim Güreli, ihracat kaydıyla ithalat yapmaya imkan veren dahilde işleme rejimi kapsamında zeytin ve zeytinyağı ithal etme taleplerinin devam ettiğini, DİR kapsamında ithalatı bir yıllığına talep etmediklerini sektörde sürekli olarak bu argümanın ellerinde olmasını istediklerini söyledi.

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği 2007 yılı Genel Kurul Toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını cevaplandıran Güreli, “Türkiye’nin zeytinyağı ihracatı 100 bin tondan 10 bin tona düşmüş. İstatistikler en büyük gerçeklerdir. Bugün Türkiye’de müşterinin talep ettiği hammaddeyi bulamayan ihracatçılarımız raflardan çıkmak zorunda kaldı. Bu sıkıntıları yaşamak istemiyoruz” şeklinde konuştu.

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu’nda 21 yıldır üye, başkan vekili ve başkan olarak görev yaptığını anlatan Güreli şöyle devam etti: “20 yıldır Dahilde İşleme Rejimi talep etmedik. Bugün bir zaruret var o nedenle talep ediyoruz. Raf kaybediyoruz o nedenle istiyoruz. Bugün dünyanın en büyük zeytin ve zeytinyağı üretici ülkeleri İspanya ve İtalya’da bu sistem yıllardır uygulanıyor. Bizler, Türk üreticisinin mağdur olmaması için bu sistemi istiyoruz. Buna karşı çıkan TARİŞ’in ekonomik mantığı farklı herhalde.Türkiye’de zeytin bol, yağ bol üreticiyi korkutmak için bunu yapıyorlar diyorlar. Biz üretici çocuklarıyız aramızda üretici düşmanı yok.”

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Genel Kurul Toplantısı’nda yapılan seçimler sonucunda; “Nejat Atalan Dış Ticaret A.Ş., Olivos Dış Ticaret Ltd. Şti., Yeniçağ Gıda San. ve Tic. A.Ş., Günkar Gıda İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti., Eroğlu Yer. Ür. İhr. İth. San. ve Tic. Ltd. Şti., Orhanoğlu Gıda San. Tic. Ltd. Şti., Uygun Rafine Yağ Sanayi ve Tic. Ltd. Şti., İdealim Gıda Konservecilik San. Tic. ve Paz. Ltd. Şti. ve Ekiz Yağ ve Sabun Sanayi A.Ş.” Yönetim Kurulu’na seçilirken, Denetim Kurulu “Aromaster Gıda Katkı Mad. Tic. Ltd. Şti. ve Süleyman Aydın Gıda San. Ltd. Şti.” firmalarından oluştu.

YAĞLI TOHUMLARDA FİYATLARIN DÜŞMESİ BEKLENİYOR

Küresel ısınma nedeniyle hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar üretiminde düşüş yaşandığını bu nedenle fiyatların arttığını ve ihracatta miktar bazında olmasa da değer bazında artış olduğunu belirten Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ramazan Abay, son günlerde ise yağlı tohum fiyatlarının gerileme eğiliminde olduğunu söyledi.

Bu sezon Türkiye, Rusya ve Ukrayna’da yağlı tohumlarda beklentilerin üzerinde verim alınacağını bu nedenle hasatın başlayacağı Ağustos ayının sonunda ayçiçeği fiyatının ciddi oranda düşeceğini belirten Abay, “Ayçiçek yağının tonu 2 bin 300 dolar, mısır özü 2 bin 400, kanola bin 600 dolara tohumu ise 870 dolara çıkmıştı. Fiyatlarda heyelan kanola tohumundan başladı. Fiyatı 870 dolardan 630 dolara düştü. Hasadın başlamasıyla birlikte ağustos sonundan itibaren ayçiçek fiyatında da önemli düşüş olacak ve mısırla devam edecek. Geçen dönem kuraklık nedeniyle verim kaybı olması fiyatları arttırmıştı. 2008’de hububatta verim yüksekliği var Türkiye’de. İthalat yaptığımız Ukrayna ve Rusya’da yağlı tohum bitkilerin üretiminde beklentilerin üzerinde verim artışı bekleniyor. Bu fiyatları aşağıya çekecek” dedi.

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin 2007 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı Ege İhracatçı Birlikleri’nde yapıldı. Genel Kurulda konuşan Birlik Başkanı Ramazan Abay, Doların YTL karşısında zayıflamasının hububat ve yağlı tohum ihracatçıları üzerinde baskı kurduğunu söyledi. Abay konuşmasını şöyle sürdürdü: “İhracatlarını Avrupa’ya yapanlar rahat. Dolar bazında ihracat yapanlar ilerisini göremiyorlar. Önümüzdeki günlerde dolar baskısının biraz kalkmasını ve ihracatçının önünü görecek kadar zaman tanıyacak piyasa koşullarının oluşmasını diliyoruz. “

Hükümette, 22 Temmuz seçimlerinden önceki ciddiyeti göremediklerini dile getiren Abay, “Dış borç ve cari açık başını almış yürümüş. Dolar baskısı ve bunun altında ezilen ihracatçı var. Biz iç piyasadan ürünlerimizi YTL bazında alıyoruz, dünya fiyatlarıyla satıyoruz. Maliyetlerdeki artışı fiyatlarımıza yansıtamıyoruz. Dolar 1.35 YTL değerindeyken satış yapıp, paraları bankaya geldiğinde dövizini 1.22’den bozduran ihracatçılar zarar ediyo. Aradaki farkı ihracatçıya kim ödeyecek. Bu şartlarda ihracatçı nereye kadar gider?” şeklinde konuşarak sözlerini tamamladı.

Genel Kurulda yapılan seçim sonucunda; Ege Hububat, Bakliyat ve Yağlı Tohumlar İhraçatçıları Birliği’nin Yeni Yönetim Kurulu’na, “Altınyağ Kombinaları A.Ş., Birlik Tütün Pamuk Gıda Maddeleri Ticaret ve Sanayi A.Ş., Lezzet Gıda Sanayi ve Tic. A.Ş., Belmar Dış Ticaret A.Ş., Hemsi Tarım Ürünleri ve Sanayi Ltd. Şti., Agroland İç ve Dış Tic. A.Ş., Terci Tarım Ürünleri Dış Ticaret Sanayi Ltd. Şti., Alternatif Tarım ve Orman Ürünleri Sanayi Ltd. Şti., Yüksel Tezcan Gıda Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.” seçildi. Denetim Kurulu ise; “Paşaoğlu Yem ve Gıda San. A.Ş. ve Hüsnü Özmen Gıda San. A.Ş.” firmalarından oluştu.

Gemlik Rıfat Minare Zeytin Hali’nde tapular dağıtıldı

Seyfettin ŞEKERSÖZ
Gemlik Körfez Gazetesi
25 Haziran 2008


Katırlı Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı H. Hulusi Bayrak'ın 2000 yılında başkanlığa getirilmesinin ardından başlatılan plan proje çalışmaları sonucu dün nihayet esnaf tapularını aldı.

YÖNETİM YİNE GÖREVDE KALDI
Rifat Minare Üretici Zeytin Hali genel kurulunda H. Hulusi Bayrak yeniden başkanlığa getirilirken yardımcılığına Ertuğrul Borucu, üyeliklere ise Ertan Toksabay, İbrahim Gedik ve Tayfun Taraklı getirildiler.Hal kahvehanesinde yapılan genel kurulda denetim ve faaliyet raporları okunarak ortaklar tarafından kabul edilirken, bazı üreticiler Zeytin halinde ortaklığı ve işyeri bulunmayan kişilerin zeytin satmalarına engel olunmadığı için tepki gösterdiler.

TAPULARINA KAVUŞTULAR
104 ortağı bulunan Rifat Minare Zeytin Hali Üretici Köylü Pazarı kooperatif ortaklarından aidat ve tapu borcu bulunmayan 82 ortak düzenlenen törende tapularını aldılar. Yeniden göreve getirilen H. Hulusi Bayrak yaptığı açıklamada, Zeytin Hali ibaresinin sadece yazıda kalması gerektiğinin altını çizerek, "Burasının bir hal olmadığı, aksine zeytin üreticisi köylü pazarı olması için çalışma yürüteceğiz. Burasının bir zeytinciler çarşısı olarak bilinmesi lazım. Son zamanlarda gündemde olan Gemlik zeytinini zeytin çarşımızda özüne has olarak pazarlamak istiyoruz, bunu yaparken de buradaki esnafa da cazibe kazandırmak istiyoruz" dedi. Başkan H. Hulusi Bayrak, genel kurula katılan ortaklara tapularını dağıttı.

ZEYTİN KOMİSYONU İZNİK'TE

İHA
26 Haziran 2008,Perşembe


Meclis Zeytin Araştırma Komisyonu üyeleri İznik'te incelemelerde bulundu.

Komisyon üyeleri AK Parti Balıkesir Milletvekili Ahmet Edip Uğur, Aydın Milletvekili Ahmet Ertürk, Hatay Milletvekili Abdülhadi Kahya, Kilis Milletvekili Hüseyin Devecioğlu, Yalova Milletvekili İlhan Evcin, Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün, Bursa Milletvekili Ali Koyuncu, Denizli Milletvekili Mehmet Salih Erdoğan, CHP Bursa Milletvekili Kemal Demirel ve MHP Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, zeytin üreticisinin meselelerini tespit etmek için İznik'e geldi. Kültür ve Sanat Merkezi salonunda İznikli bürokratlarla bir araya gelen milletvekilleri, üreticilerinde hazır bulunduğu toplantıda, yaşanan sıkıntıları dinledi. Çitfçiler, ilçede ortalama 25-30 bin ton zeytin üretildiğini, yağ imali az olduğu için zeytin fiyatların düşük olduğunu söyledi. İhracatın düşük olması nedeniyle zeytincinin zor durumda olduğunu belirten üreticiler, İznik zeytininin kalite olarak en yüksek derecede olduğunu, zeytinin sofralık değer kazanması gerektiğini ifade etti.

İznik Kaymakamı Hüseyin Avcı, "Zeytin İznik için çok lüks, 10 yıl sonra İznik'te çiftçi diye bişey kalmayacak. Herbirinin durumu bankalarda ipotek altında. İznikli zeytin üreticisinin diğer başka üreticiler ile rekabet gücü yok. Alternatif ürün arayışına gidilmeli" dedi.

İznik Belediye Başkanı Kadri Eryılmaz ise, kendisinin de zeytin üreticisi olduğunu, Marmarabirlik üst yönetiminin İznik zeytinini diğer kooperatifler ile aynı kefeye koymamasını isteyerek, yoksa sorunun devam edeceğini söyledi. İznik ekonomisinin zeytine bağlı olduğunu, İznikli memurların hasat zamanında izine ayrıldığını belirten Eryılmaz, "Standartlar üzerinde zeytin üretimi lüksümüz yok, yeter ki üst birlik politikasını iyi belirlesin" dedi.

Üreticilerin sıkıntılarını dinleyen komisyon üyeleri, toplantı sonrasında hazırlayacakları raporu meclis genel kurulunda gündeme getirecek.

TÜRKİYE, BİTKİ ÖZÜNÜ KENDİSİ ÜRETMEYE BAŞLADI

İHA
26 Haziran 2008,Perşembe


Yıllardır ithal edilen bitki özleri (ekstrakt) Türk sanayici Faruk Durukan'ın Türkiye'de kurduğu fabrikada da üretilmeye başlandı.

Türkiye'de yıllardır yüklü paralar harcanarak ithal edilen bitki özleri, zeytin kara suyu meselesine çözüm getiren Türk kaşif Faruk Durukan'ın Balıkesir'in Edremit ilçesinde kurduğu ekstrakt fabrikasıyla birlikte Türkiye'de elde edilmeye başlandı. Türkiye'nin ilk ve tek ekstrakt fabrikasını üniversite - devlet işbirliği ile kurduğunu açıklayan Faruk Durukan, fabrikaların artması ve gerekli tüm bitki özlerinin elde edilebilir duruma gelmesi halinde ülke ekonomisine her yıl ciddi katkılar sağlanacağını söyledi.

3 bin yıldan beri dünyadaki bilim adamları tarafından incelenerek net bir çare üretilemeyen zeytin kara suyu problemini, geçtiğimiz günlerde çözdüğünü açıklayan ve farklı buluşlarıyla defalarca Türkiye ve dünya gündemine gelerek, dünya tarım sektörüne damgasını vuran Kale Naturel Ltd. Şti.'nin ortağı Faruk Durukan, şimdi de bitki özlerinde dış ülkelere bağımlılığı ortadan kaldırdı. Durukan, ilk olarak zeytin yaprağı ekstraktını elde etti ve daha sonra zeytin kara suyunun özütünü elde ederek yaklaşık 2 bin farklı alanda kullanabilen bir ürün ortaya çıkarttı. Çalışmalarına hız kazandıran Durukan, Türkiye'nin tek bitki özleri elde eden kuruluşunun önderi durumuna gelerek Nobel ödülüne aday gösterildi.

Balıkesir İl Tarım Müdürü Ruknettin Ceyhun, BAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülendam Tümen ve BAÜ Edremit Meslek Yüksek Okulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Sakin Vural Varlı Durukan'ın kurduğu ekstrakt fabrikası ile ilgili açıklamalarda bulundu.

İl Tarım Müdürü Ruknettin Ceyhun, "Türkiye'de üretilen mahsulün bir kısmı mahsul olarak tüketilirken, bir kısmı da yaprağı, kabuğu ve diğer kısımlar olarak atık şeklinde çevreye atılarak, çevre kirliği oluşturmaktadır. Ama teknolojinin ilerlediği günümüzde bu konuda çalışmalar var. Faruk Durukan'ın bu konuda çalışmaları var ve biz de Tarım Bakanlığı olarak kendilerini destekledik. Ortak proje üzerinde yoğunlaştık ve zeytin yaprağının çevreye atılıp çürüyüp heba olacağı yerde, ekstrakt haline getirip zeytin yaprağı çayı elde edildi. Ege'de incir yaprağı, Manisa'da üzüm çekirdeği ve başka yerlerde domates kabukları öyle. Marifet işe yaramayan kısımları ülkeye kazandırıp ekonomiye katkı sağlamaktır" diye konuştu.

"BİTKİ ATIKLARI ÇOK DEĞERLİ"

BAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülendam Tümen, 12 bin bitki türünün Türkiye'de yetiştiğini söyleyerek, bunun bütün Avrupa'da yetişen bitki sayısına yakın bir sayı olduğunu ifade etti. Türkiye'de çok önemli bitkilerin atıklarının çok değerli aktiviteler taşıdığını ifade eden Tümen konuşmasına şöyle devam etti:

"Önemli projelerimizden bir tanesi de bu değerli atıkların değerlendirilmesi. Bunlardan bir tanesi zeytin yaprağı ekstresi. Bilindiği gibi zeytin budaması sonunda dökülen yapraklar yakılır. Ama bu yapraklar çok önemli bir etken madde taşıyor. Olea europaea ihtiva ediyor, bu da mikrop, mantar ve virüsleri öldürücüdür. Bağışıklık sistemimizi güçlendiren ve kanserle mücadelede büyük yol kat etmemizi sağlamaktadır. Girişimcimiz Faruk bey zeytin yaprağı ekstresini çıkartarak bir gramına bin dolar verilerek alınan olea europaeani halkımızın istifadesine sunmuştur. Bunu sadece zeytin yaprağı ile kısıtlamıyoruz. En önemli ekstrelerden bir tanesi de çay yaprağıdır. Rezi'de çay yaprağının atıkları yakılıyor ya da toprağa gömülüyor. Ama yeşil çay yapraklarının antikanserojen aktiviteye sahip fanonik bileşikler taşıdığı dünya tarafından kabul edilmiştir. Bu ekstrelerin hayata geçirilmesi hem bizim döviz kaybımızı önleyecek, hem de ihracata geçersek de döviz kazanmamızı sağlayacaktır. Bu ekstrelere enginar yaprağı, meryemana dikeni, adaçayı ekstresi, kuşdili biberiye ekstresi, alıç yaprağı ekstresi gibi pek çok ekstreyle devam edebiliriz. Yine çok önemli projelerden bir tanesi de, TARİŞ ile beraber bir incir yaprağı ekstresi çalışmaları var. Japonlar TARİŞ'ten incir yaprağı istiyorlar. Çünkü incir yaprağı kandaki trigliseritleri düşürüyor." BAÜ Edremit Meslek Yüksek Okulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Sakin Vural Varlı ise, "Zeytin endüstrisi programı Akhisar'dan sonra ilktir. Bu tür işletmelerde öğrencilerimize staj yaptırıyoruz. Bunların tecrübelerinden, üniversite sanayici işbirliği içerisinde faydalanıyoruz" diye konuştu.

TBMM ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI ARAŞTIRMA KOMİSYONU, BURSA'DA İNCELEMELERİNİ SÜRDÜRÜYOR

CHA
26 Haziran 2008,Perşembe


Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Zeytin ve Zeytinyağı ile Diğer Bitkisel Yağları Araştırma Komisyonu, Bursa'da incelemelerini sürdürüyor.

Meclis Araştırma Komisyonu'ndan toplam 10 milletvekili incelemelere katıldı. Başkanlığını Balıkesir Milletvekili Ahmet Edip Uğur'un yaptığı Meclis Araştırma Komisyonu, Karacabey'de yapılan incelemenin ardından Bursa Marmarabirlik'e geçerek burada zeytin ve zeytinyağı konusunda yaşanan sıkıntılar ve çıkış yollarını ele aldı. Marmarabirlik'te brifing alan komisyon üyeleri birlik üyeleri ile buluştu. Ardından Mudanya'ya geçen TBMM Komisyonu, Uğurmumcu Kültür Merkezi'nde sektör temsilcileri ile buluşup bilgi alışverişinde bulundu.

Bursa'ya dönen Meclis Araştırma Komisyonu üyeleri programın ikinci gününe ise Bursa Valisi Şahabettin Harput'u makamında ziyaret ederek başladı. Vali Harput ile Bursa'da zeytincilik konusunu ele alan komisyon üyeleri, sektörün yaşadığı sorunları ve çıkış yollarını görüştü.

Ziyaretin ardından İznik'e hareket eden komisyon üyeleri, burada da sektör temsilcileri ile bir araya gelerek sektörün sıkıntılarını görüştü. Meclis Araştırma Komisyonu üyeleri İznik'in ardından Orhangazi ve Gemlik ilçelerine de uğrayarak sektörün sorunları ve çıkış yollarını ele alacak.

Wednesday, June 25, 2008

ZEYTİN KOMİSYONU MARMARABİRLİK'İ ZİYARET ETTİ

İHA
25 Haziran 2008,Çarşamba


TBMM Zeytin ve Zeytin Yağı ile Bitkisel Yağlar Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Balıkesir Milletvekili Ahmet Edip Uğur, Türkiye'deki zeytin yağı tüketiminin kişi başı 1 kilograma kadar düştüğünü belirterek, "Ayçiçek fiyatı zeytin yağı fiyatına neredeyse yaklaştı, ama insanımıza bir türlü biz zeytinyağını yediremiyoruz. Eğer kişi başına tüketim eğer 2-2.5 kiloya çıksa hiç problemimiz kalmayacak'' dedi.

TBMM Zeytin ve Zeytin Yağı Araştırma Komisyonu'nun 10 üyesi, Marmara Zeytin Tarım Satış Kooperatifleri Birliği'ni (Marmarabirlik) ziyaret etti. Komisyon üyelerine brifing veren Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Refi Taviloğlu, Gemlik zeytininin bölgesel olarak yaygınlaşmasının üreticiyi zor duruma soktuğunu söyledi. Gemlik tipi zeytinin ekolojik sınırları aşarak Akdeniz, Ege, ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde hızla yaygınlaştığını belirten Taviloğlu, "Bölge dışında yetişen Gemlik tipi zeytin, piyasada çabuk deforme olan ürün. Bu plansız yayılma, uzun vadede Gemlik tipi zeytinde arz fazlası oluşturacaktır'' dedi.

Araştırma Komisyonu Başkanı AK Parti Milletvekili Ahmet Edip Uğur ise, zeytin, zeytinyağı ve diğer bitkisel yağlar konusunda tarafları TBMM'de dinlediklerini, daha sonra İzmir, Balıkesir, Muğla ve Manisa'da yerinde inceleme yaptıklarını söyledi. Marmarabirlik'in zeytin üretiminde belirleyici rolü bulunduğunu ve piyasayı yönlendirdiğini belirten Uğur, "Türkiye'de zeytin ağacı dikiminin son 6 yıldır teşvik ediliyor. Bunlar önümüzdeki yıllarda yetişip ürün vermeye başladığımızda zeytin yagı rekoltemiz artacak. Netice olarak, biz ülke olarak yetiştirdiğimizi tüketemeyip ihraç ediyoruz. İltifat marifete tabidir. Müşterisiz mal zayidir. Önce mala müşteri lazım. Zeytinyağı tüketimi Türkiye'de 1 kilo, komşularımız Suriye'de 5 kilo, Yunanistan'da ise 20-22 kilo. Türkiye 'de 2-2.5 kilo zeytinyağı tüketsek problem ortadan kalkacak. 270 bin ton zeytin, 150-160 bin ton zeytinyağı üretimiz var. Şu anda 90-100 bin ton arasında fazlalığımız var. Bunu da ihraç ediyoruz. Bunun arkasından yetişen ağaçlar var. İhraç ederken de tabii dış piyasa fiyatları da çok etkili. İspanya'da, Güney Afrika'da rekolte iyi olduğu zaman fiyatlar düşüyor. Hatırlayın 2004 yıllarında 4 bin avroya kadar çıktı fiyat. Geçen sene İspanya'da rekolte iyiydi, 2008-2009'da da iyi bir rekolte geliyor, şimdiden fiyatlar 2 bin 150'ye kadar düştü. Türkiye'de de iyi bir rekolte bekliyoruz. Bir kere biz zeytinyağımızı çok iyi tanıtmalıyız. Tanıtımımızın çok iyi olması lazım. İnsanımıza zeytin yağının sağlığa ne kadar faydası olduğunu anlatmamız lazım.

Biz bir taraftan bitkisel yağ da ithal ediyoruz. Türkiye'nin 2007 yılındaki bitkisel yağ ithalatı 1.7 milyar dolar. Soyanın, kanolanın fiyatı 1 yıl öncesine göre yüzde 150 daha pahalı. Neredeyse ayçiçek fiyatı zeytinyağı fiyatına yaklaştı, ama insanımıza bir türlü biz zeytinyağını yediremiyoruz, eğer kişi başına tüketim eğer 2-2.5 kiloya çıksa hiç problemimiz kalmayacak'' diye konuştu.

Öte yandan, Marmarabirlik, TSE-ISO-EN 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistem Belgesi almaya hak kazandı. Belgeyi Milletvekili Uğur ile TSE Personel ve Sistem Belgelendirme Merkez Başkanı Mehmet Bozdemir, Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Refi Taviloğlu ve Genel Müdür İsmail Muzaffer Eren teslim etti.

Ziyarete TBMM Araştırma Komisyonu üyeleri CHP Bursa Milletvekili Kemal Demirel, MHP Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, AK Parti Bursa Milletvekili Ali Koyuncu, AK Parti Aydın Milletvekili Ahmet Ertürk, AK Parti Hatay Milletvekili Abdülhadi Kahya, AK Parti Kilis Milletvekili Hüseyin Devecioğlu, AK Parti Yalova Milletvekili İlhan Evcin, AK Parti Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün ve AK Parti Denizli Milletvekili Mehmet Salih Erdoğan katıldı.

MECLİS ARAŞTIRMA KOMİSYONU UĞUR: "TÜRKİYE'DE ZEYTİN YAĞI TÜKETİMİNİ 2.5 KİLOYA ÇIKARIRSAK SORUN KALMAZ"

CHA
25 Haziran 2008,Çarşamba


Meclis Araştırma Komisyonu Başkanı Ahmet Edip Uğur, Türk insanının zeytin ve zeytin yağı tüketmediğinden yakınarak, kişi başı zeytin yağı tüketiminin 2.5 kiloya çıkarılması halinde hiç bir sorunun kalmayacağını belirtti.

TBMM tarafından, zeytin ve zeytin yağı ile diğer bitkisel yağların üretiminde ve ticaretinde yaşanan sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu Bursa'da incelemelerde bulundu.

İki günlük inceleme gezisine katılına komisyondan toplam 10 milletvekili, önce Karacabey'de incelemelerde bulundular. Ardından Bursa Marmarabirlik'e geçen komisyon üyeleri, burada zeytin ve zeytin yağı konusunda yaşanan sıkıntılar ve çıkış yollarını ele aldı.

Burada sıkıntı ve önerileri dinleyen komisyon üyeleri adına bir konuşma yapan Meclis Araştırma Komisyonu Başkanı Balıkesir Milletvekili Ahmet Edip Uğur, Türk insanının zeytin yağını yeterince kullanmadığından yakındı. Kurulan komisyon çerçevesinde zeytinle ilgili bütün tarafları Meclis'te dinlediklerini ve onların sundukları sorunların yanısıra öneri, talep ve isteklerini aldıklarını belirten Başkan Ahmet Edip Uğur, ardından, önce zeytinin en çok yetiştirildiği Ege Bölgesi'nde incelemelere başladıklarını söyledi. Ardından Bursa'da da incelemelerde bulunmak için kente geldiklerini belirten Başkan Uğur, Karacabey'de yaptıkları incelemelerin ardından Marmarabirlik'e geldikleri aktardı.

Başkan Ahmet Edip Uğur, Türkiye'nin zeytindeki durumunu ise şöyle anlattı: "Yıllık zeytin üretimimiz 270 milyon ton. Zeytin yağında ise 160 bin ton civarında. Zeytin ve zeytin yağında 90 ile 100 bin ton fazlalığımız var. Fazlalığı ihraç ediyoruz, ancak bunda da dış piyasa fiyatları çok etkili" dedi.

Başkan Ahmet Edip Uğur, İspanya'da ve Güney Afrikada rekolte iyi olduğu zaman fiyatların düştüğünü söyledi. 2004 yılında fiyatların 4 bin Avro'ya kadar çıktığına işaret eden Uğur, sonra rekolteler iyi olduğu için fiyatların düştüğünü kaydetti. Uğur, 2008 yılında da iyi bir rekolte beklendiğini, şimdiden fiyatların 2150'ye kadar düştüğünü ifade etti.

Satışının olması için zeytin yağının iyi tanıtılması gerektiğinin altını çizen Başkan Ahmet Edip Uğur, "Bizim pazarlamamızı iyi yapmamız lazım. Vatandaşımıza çeytin yağımızın ne kadar faydalı olduğunu anlatmamız lazım. Bizler bitkisel yağda ithal ediyoruz. Türkiye'nin 2007'de bitkisel yağ ithal miktarı 1.7 milyar dolar (bir onda 7 milyar dolar) ve bu yağ fiyatlarıda artıyor. Ayçiçeğinin, soyanın, kanolanın fiyatı bir yıl öncesine göre yüzde 150 daha pahalı. Neredeyse ayçiçek fiyatı zeytinyağı fiyatına yaklaştı. Ama insanımıza biz bir türlü zeytin yağını yediremiyoruz. Kişi başına zeytin yağı tüketimimiz 1 kilo civarında. Eğer kişi başına tüketimi 2.5 kiloya çıkarırsak hiç bir problemimiz kalmayacak" şeklinde sözlerini tamamladı.

Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Refi Taviloğlu da Meclis Komusyonu üyesi milletvekillerine zeytin ve zeytin yağı sektöründe yaşadıkları sıkıntıları ve çıkış yollarını içeren bir sunum yaptı. Zeytincilikte kayıt dışılığın büyük boyutlarda olduğunun altını çizen Başkan Refi Taviloğlu, bunun yanısıra Gemlik tipi zeytinin ekolojik sınırları olan Güney Marmara Bölgesinin dışına hızla yayılmasının da bölge zeytinciliğini çok zor durumda bıraktığını söyledi. Bu plansız yayılmanın uzun vadede Gemlik zeytininde arz fazlası oluşturacağının altını çizen Başkan Refi Taviloğlu, "Bunun yanında kayıtdışı ve kontrolsüz piyasa ürün alımında ambalajlı piyasa kadar olan süreci olumsuz etkiler. Bu gibi konularda yaıpılacak çalışmaların yanısıra zeytinciliği destekleyici ve sektörün yükünü hafifletici çalışmalar beklemekteyiz" şeklinde yaşanan sıkıntıları dile getirdi. Meclis Araştırma Komisydonu, Perşembe günü de Bursa'nın ilçelerinde yapacağı inceleme ve çalışmaların ardından kentten ayrılacak.

"MARMARABİRLİK'E ISO BELGESİ"

Bu arada, Marmarabirlik'e TSE'den ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi Kalite Belgesi verildi. Meclis Araştırma Komisyonu'nun Marmarabirlik'te incelemelerde bulunmak için geldiği programda ISO kalite belgeside verildi. ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi Kalite Belgesini, Marmarabirlik Yönietim Kurulu Başkanı Refi Taviloğlu'na TSE Personel Sistem Belgelendirme Merkez Başkanı Mehmet Bozdemir ile birlikte, Meclis Araştırma Komisyonu Başkanı Ahmet Edip Uğur birlikte verdi.

TSE Personel Sistem Belgelendirme Merkez Başkanı Mehmet Bozdemir, Marmarabirlik'in çalışma ve prensipleri ile kalite belgesini almayı hak ettiğini belirterek, "Zeytin ve zeytin yağı sektörü yanısııra zeytin çevresi de önemlidir. Bunun yanısıra zeytin alanında çalışanların riskli çalışma şartları var. Umuyorum ki bu konuda da kalite bgelesi almaya çalışılacaktır" dedi.

MECLİS ZEYTİN KOMİSYONU KARACABEY'DE

İHA
25 Haziran 2008,Çarşamba


Zeytin ve zeytin yağı ile diğer bitkisel yağların üretiminde ve ticaretinde yaşanan sıkıntıların tespiti için kurulan ve 16 milletvekilinden oluşan komisyonun 10 üyesi, Bursa'nın Karacabey ilçesinde incelemelerde bulundu.

Zeytin Araştırma Komisyonu Başkanı Balıkesir Milletvekili Ahmet Edip Uğur, komisyon üyeleri Aydın Milletvekili Ahmet Ertürk, Bursa milletvekilleri Kemal Demirel, Ali Koyuncu, İsmet Büyükataman, Hatay Milletvekili Abdülhadi Kahya, Kilis Milletvekili Hüseyin Devecioğlu, Yalova Milletvekili İlhan Evcin, Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün, Balıkesir Milletvekili Mehmet Salih Erdoğan, evvela Trakya Birlik Yağlı Tohumlar Fabrikası'nda incelemelerde bulunarak, fabrika müdürü İlker Adsoy'dan bilgiler aldı.

Komisyon Başkanı Ahmet Edip Uğur ve beraberindeki komisyon üyeleri daha sonra Ticaret Borsası konferans salonunda toplantıya katıldılar. Uğur burada yaptığı konuşmada, 70 milyon nüfuslu Türkiye'de kişi başına bitkisel yağ tüketiminin ortalama yıllık 21 kilogram olduğunu, bunun da yılda toplam bir milyon 500 bin tonu bulduğunu belirterek, bu bir milyon 500 bin ton yağın 900 -950 bin tonunun ayçiçek yağının diğer kalan kısmını da soya, mısır, pamuk ve margarin gibi yağların teşkil ettiğini ifade etti. Uğur ,ayrıca ülkede sabun, boya ve yem sanayinin iki yüz bin tona yakın yağ tükettiğini söyleyerek, Türkiye'nin ortalama yıllık 100 bin tonluk yağ ihracatı, 150 bin ton margarin ihracatı yaptığını anlattı.

Uğur,"Türkiye'nin yıllık yağ ihtiyacı bir milyon 700 bin ile bir milyon 750 bin ton arasında. Türkiye'nin bunun ne kadarını kendi kaynaklarından karşıladığını soracak olursanız, maalesef Türkiye tükettiği yağın yüzde 70'ini ithalat yoluyla karşılıyor, geri kalan yüzde 30'unu da kendi kaynaklarından karşılıyor. Tabii bu komisyonun kurulmasının amacı bu sorunları tespit ederek çözüm üretmek. Türkiye'nin hakikaten bitkisel yağ ile ilgili bir açığı var, bunun yanında zeytin ve zeytin yağı ile ilgili sorunları da var. Son yıllarda zeytincilik teşvik edildi desteklendi dolayısıyla zeytin varlığımız arttı. Şu anda iki yüz milyon ağaca ulaşmış durumdayız ve Türkiye'de ortalama 150-160 bin ton zeytin yağı elde ediyoruz. 275-280 bin tonda sofralık zeytinimiz var. Fakat tükettiğimiz zeytin yağı 70 bin ton civarında, sofralık zeytin tüketimimizde 170-180 bin ton. Yani ürettiğimiz zeytin yağı ve zeytinde 100 er bin tonluk fazlalık var bunu da ihraç ediyoruz. Tabii bu zeytin varlığımızın artmasıyla birlikte önümüzdeki birkaç yıl içinde çok büyük rekolteler bekliyoruz. Zeytin yağı olarak tahminlerimiz 2-3 yıl sonra 250-300 bin ton zeytin yağı rekoltesi, sofralık zeytinde de 300 bin tonu geçen bir kapasite olacak. Tabii bunları işlemek için fabrikalarımız mevcut. Bizler bir çok işletmeleri gezerek bilgi alıyoruz. Şu anda zeytin ve zeytin yağı işleme kapasitelerimiz rekoltelerimizden çok fazla. Buraya sizlerin meselelerini dinlemeye geldik" dedi.

Üreticiler adında konuşan Karacabey Ziraat Odası Başkanı Nuri Karaca, 8 yıl önce Karacabey'de zeytin kooperatifi kurduklarını belirterek, üyelerinin yarısının Edincik, yarısının da Mudanya kooperatifinde oldukları için aktif olamadıklarını söyledi. Karaca, Karacabey'de yetişen zeytinin Gemlik zeytini gibi birinci sınıf bir zeytin olduğunu belirterek,"600 bin zeytin ağacımız mevcut ve 21 bin dekar alanda zeytin tarımı yapılıyor, fakat yaptığımız tüm müracaatlara rağmen Marmarabirlik yönetimi bize olumlu bakmıyor ve bizi kooperatife almıyor. Biz Karacabey ve Mustafakemalpaşa çiftçileri olarak Marmarabirlik'e katkıda bulunacağımıza inanıyoruz ve bu konuda bizlere yardımcı olmanızı bekliyoruz" dedi.

Tuesday, June 24, 2008

Zeytinyağı analizinin sonucu bir günde

Haber Ekspres
20 Haziran 2008,Cuma


Aydın Ortak Girişim Modern Zeytinyağı Rafineri Tesisleri A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Özcan Güven, "Aydınlı zeytinyağı üreticilerimiz hem zamandan hem de paradan tasarruf etmek istiyorlarsa, laboratuvarımızı tercih etsinler" dedi.

Güven, Aydın'daki zeytinyağı üreticilerinin ve satıcı firmaların analiz yaptırmak için genellikle İzmir'e gittiklerini belirterek, gidiş dönüş ve analiz için yapılan süre ile birlikte iki gün zaman kaybının yaşandığını söyledi. Bu sorunu ortadan kaldırabilmek için fabrika bünyesinde 80 bin euro yatırımla zeytinyağı analiz laboratuvarı kurduklarını ifade eden Güven, zeytinyağı için gerekli olan Dış Ticaret Sertifikası olan COI belgesini de aldıklarını belirtti.

Güven, analiz laboratuvarlarından Aydın'daki üreticilerin de yararlanabileceğini vurgulayarak, yapılan başvurulara bir gün içinde sonuç verdiklerini dile getirdi. Laboratuvarlarında Türkiye'de hiç bir laboratuvarda olmayan son model makinelerin kullanıldığını aktaran Güven, "Aydınlı zeytinyağı üreticilerimiz hem zamandan hem de paradan tasarruf etmek istiyorlarsa, laboratuvarımızı tercih etsinler" diye konuştu.

Yurt içindeki diğer laboratuvarların ücretlerini euro üzerinden aldıklarını, kendilerinin ise YTL üzerinden ücretlendirme yaptığını vurgulayan Güven, zeytinyağının asit analizinin 5 YTL, peroksit sayısı analizinin 15 YTL, UV özgül absorbans analizinin 30 YTL, trigliseritler analizinin 25 YTL, yağ asitleri kompozisyonunun belirlenmesinin 85 YTL, stigmastadien analizinin 125 YTL, teorik ve gerçek ECN 42 farkı analizinin 74 YTL, wax analizinin 125 YTL ve sterol kompozisyonunun belirlenmesi analizinin 125 YTL olduğunu kaydetti.

Komisyonun yanlışı vekillerden döndü!

Yılmaz İşel
Olay
24 Haziran 2008,Sali


Bursalı zeytin, zeytinyağı ve diğer bitkisel yağ üreticilerini yakından ilgilendiren çok önemli gelişmeler var. Bu gelişmeleri şöyle aktarayım.

TBMM Başkanlığı`na zeytin, zeytinyağı ve diğer bitkisel yağlar üretiminde ve ticaretinde yaşanan sorunların araştırılarak, alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla verilen 5 ayrı araştırma önergesi vardı. Bu önergeler 22 Ocak`ta Meclis Genel Kurulu`nda birleştirilerek görüşüldü ve toplam 16 üyeden oluşacak bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulması kararlaştırıldı.

3 ay süre ile görev yapacak komisyon 12 Mart`ta toplanarak görev bölümünü gerçekleştirdi.

Yapılan oylama sonucu komisyon başkanlığına AK Parti Balıkesir Milletvekili A.Edip Uğur, başkanvekilliğine AK Parti Aydın Milletvekili Ahmet Ertürk, komisyon sözcülüğüne CHP Bursa Milletvekili Kemal Demirel, komisyon katip üyeliğine MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak seçilirken, AK Parti Bursa Milletvekili Ali Koyuncu ve MHP Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman da diğer 10 milletvekili ile birlikte komisyonda üye olarak yer aldılar.

Görev süresi uzatıldı...

Komisyonun oluşmasıyla çalışmalar başladı ve araştırma kapsamında çok sayıda bakanlık, kurum ve kuruluş yetkilisi TBMM`ye davet edilerek dinlendi, ayrıca kendilerinden raporlar alındı. Bu arada Marmarabirlik yöneticileri de davet üzerine Ankara`ya giderek, komisyon üyelerine sofralık siyah zeytin üretimi ve ticaretinde karşılaşılan sorunlara yönelik görüş ve önerilerini bildirdiler. Geçen süre içinde belirlenen 3 aylık görev süresi tamamlandığından Meclis Genel Kurulu kararıyla komisyona bir aylık ek çalışma süresi de verildi.

Komisyon Ankara`daki çalışmalarını tamamladıktan sonra özellikle zeytin ve zeytinyağı üretiminde adını duyuran Aydın, İzmir ve Balıkesir ile ilçelerine teknik inceleme gezisi düzenleyerek bu il ve bağlı ilçelerindeki üretici ve sektör temsilcileriyle toplantı yaptı.

`Raporu imzalamayız...`

Beklenmedik sürpriz gelişmeler ise bu gezilerin ardından ortaya çıktı.

Şimdi neler olduğunu komisyon üyesi MHP Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman`dan dinleyelim:

`Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasına yönelik verilen 5 önergeden 3`ünde AK Parti Bursa Milletvekili Ali Koyuncu`nun, CHP Bursa Milletvekili Kemal Demirel`in ve benim imzam var. Çünkü Bursa sofralık siyah zeytin üretiminin en yoğun olduğu bir bölge. O nedenle biz Bursa`ya da bir teknik inceleme gezisi yapılmasını bekliyorduk. Ancak komisyonun Bursalı üreticileri dikkate almadan, onları göz ardı ederek rapor yazımına başladığını öğrendim. Bursalı zeytin üreticileri dinlenmeden raporun hazırlanmaya başlanması doğrusu beni hayrete düşürdü. Bursa yok sayılarak böyle bir raporun yazılması elbette mümkün değil. Ben aldığım duyum üzerine komisyon sözcüsü Kemal Demirel`le görüştüm. Durumu kendisine anlattım ve bu konunun üzerine gideceğimi söyledim. Kemal bey de komisyon başkanı ile görüşerek tepkisini gösterdi. Komisyon başkanına ‘eğer Bursalı zeytin üreticileri dinlenmeden bir rapor hazırlanırsa biz bu raporu imzalamayız, çalışma da yarım kalır. Bunu izah edemezsiniz` mesajını verdik. Onun üzerine apar topar bir Bursa programı yapıldı. Eğer Bursa`ya gelinmeden rapor yazılsaydı çok eksik olurdu. Bursa`da bu durumu biz de izah etmekte zorlanırdık. Kaldı ki, dünya zeytin ve zeytinyağı ticaretinde ilk sıralarda bulunan İspanya ve İtalya`da da inceleme yapılması gerekirdi. Biz bu görüşümüzü ifade ettik. Rapor hazırlandığında ‘keşke şuraya da gitseydik` denilmemesi lazım. Bursa`daki incelemeler sırasında bu konudaki ısrarımı komisyon başkanına tekrar ileteceğim.`

Böylece Bursa`ya gelinmeden zeytin raporu hazırlanması yanlışlığından bu tepki sayesinde geri dönülmüş oldu.

Şimdi komisyon üyelerinin yarın akşam Bursa`ya gelmeleri bekleniyor.

Belirlenen programa göre, komisyon üyeleri Çarşamba günü saat
09.00-10.00 arasında Karacabey`deki May Tohumculuk`tan bilgi alacak,
11.15-13.15 arasında Trakyabirlik kırma fabrikasında inceleme yapacak,
15.00-17.00 arasında Marmarabirlik`te brifing alacak,
17.15-19.00 arasında ise Mudanya Uğur Mumcu Kültür Merkezinde üretici ve sektör temsilcileriyle bir toplantı yapacak.

Komisyon üyeleri Perşembe günü ise saat
10.00-12.00 arasında İznik`te,
14.00-15.30 arasında Orhangazi`de ve
16.00-17.30 arasında Gemlik Ticaret Borsası salonunda sektör temsilcilerini dinleyecek.

Komisyon üyeleri Perşembe akşamı saat 18.45`te de Ankara`ya dönecek.
Dolayısıyla Bursa Çarşamba ve Perşembe günleri zeytin ve zeytinyağı sorunlarına yönelik çok yoğun 2 gün geçirecek.

Zeytinyağında İtalyan ile ortaklık 'Rast' gitmedi

Sinan Doğan
Referans
19 Haziran 2008


Zeytindostu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Metin Ölken ile dünyanın en büyük zeytinyağı firmalarının sahibi olan İtalyan Giuseppe Gasparini'nin Rast Uluslararası Ticaret Şirketi'ndeki (Rast Gıda) 9 yıllık ortaklığı sona erdi. Zeytinyağında yaşanan kötü sezon ve ortaklar arasındaki mali anlaşmazlık nedeniyle taraflar yollarını ayırırken Gasparini, Türkiye zeytinyağı pazarından çekildiğini açıkladı.
Metin Ölken'in yerli ortağı Kerim Murtezaoğlu ile 1995'te kurduğu Rast Gıda'ya, 1999 yılında Gasparini'nin patronu Francesco Giuseppe Gasparini yüzde 75 hisseyi alarak ortak olmuştu. Rast Gıda'nın, Ayvalık'ta günde 120 ton zeytin işleyen tesis ile Aydın'da 4 bin ton kapasiteye sahip zeytinyağı deposu bulunuyor. 2005 yılında 60 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaşarak, Türkiye'nin zeytinyağı şampiyonu olan şirket, sektörde dökme zeytinyağı ihracatı yapıp, İtalyanlar lehine Türk zeytinyağının fiyatını düşürmeye çalışmak suçlamasından kurtulamadı.

Şirket tasfiye sürecinde
Ortaklığın bittiği haberini doğrulayan Zeytindostu Derneği Başkanı ve Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Metin Ölken, bundan sonra yola Türk ortağı ile yeni bir firma kurarak devam edeceğini söyledi. Ortaklığın bitmesinin nedenleri üzerine açıklama yapmayan Ölken'in, Montolive markasıyla iç pazara yönelik faaliyetine devam edeceği belirtiliyor. Rast Gıda firmasının tasfiyesi sürecine devam eden Gasparini ise Türkiye'deki faaliyetlerini tamamen durdurdu. Firmanın kasımda başlayacak yeni sezon öncesinde yerli firmalarla ortaklık veya işbirliği yönünde görüşeceği ifade ediliyor.

Gasparini, en büyük spekülatörlerden biri
İtalya'nın en eski zeytinyağcı aileleri arasında yer alan Francesco Giuseppe Gasparini, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu çok sayıda ülkeden aldığı dökme zeytinyağını, ambalajlı şekilde İtalya ve ABD'ye satıyor. Adı ilk kez 1980'lerin sonunda Türkiye'den aldığı fındık yağını, zeytinyağı ile karıştırdığı iddialarıyla Türk kamuoyunda duyuldu. Zeytinyağında en büyük spekülatörler arasında anılan Gasparini, 4 yıl önce önemli markalarını ve İtalya'daki 2 fabrikasını İspanyol SOS Grubu'na sattı. Bunun karşılığında SOS'un İspanya dışındaki ülkelerden dökme zeytinyağı alım yetkisini üstlendi.

GIDA KRİZİNE ÇÖZÜM: KANOLA

EDİTÖRÜN NOTU :
Güzelim zeytinyağlarımız varken yetmiyormuş gibi başımıza bir de kanola yağı çıktı. Haberciliğin kaderi işte; hoşlanmasak da bilgilendirmek için bazı haberleri yayımlamak zorunda olmak...
M.Hakkı Yazıcı


İHA
24 Haziran 2008 Salı


Aymar'ın katkılarıyla sıvı yağ sektörünün masaya yatırıldığı toplantıda, çiftçi, tüketici ve sanayiciyi derinden etkileyen gıda krizin aşılabilmesi için kanola yağının üretiminin artırılmasının önemine işaret edildi.

Dünyada küresel ısınmanın etkisi ile başlayan, biyo-dizele talebin artması ile tırmanan kriz, geçtiğimiz aylarda Türkiye'de gıda ve sıvı yağ sektöründe fiyatların birden yükselmesine sebep oldu. Krizin etkileri devam ederken, petrol fiyat artışı nedeniyle dünya ekonomisinde yeniden dalgalanmalar başladı. Bir önceki krizde olduğu gibi petrol fiyatlarının yeniden artması ile ülke olarak yurtdışına daha fazla ödeme yapmayı engellemek ve sektörün rahat bir nefes almasını sağlamak için bugün Aymar sponsorluğunda, Sardunya Fındıklı'da bir basın toplantısı düzenlendi. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Naci Algan, Türk Kalp Vakfı Beslenme ve Diyet Uzmanı Uzmanı Dr. Sumru Özbay ve Aymar Yönetim Kurulu Başkanı Beşir Özyurt'un konuşmacı olarak yer aldığı toplantıda; çiftçi, tüketici ve sanayiciyi derinden etkileyerek, yaşam şartlarını zorlaştıran krizin aşılabilmesi için alternatif çözüm yollarından biri olarak, kanola yağının üretiminin artırılması önerildi. Ardından kanola yağının kökeni, yapısı, tarım alanındaki uygulanabilirliği, rakamlar eşlinde sektöre sunduğu artılar ve sağlığa yararı hakkında basın mensuplarına bilgi verildi.

Toplantıda konuşan Aymar Yönetim Kurulu Başkanı Beşir Özyurt, "Aymar olarak, bu toplantıya ev sahipliği yapmamızın amacı, özellikle gelişme sürecinde olan ve düzenli bir ekonomik yapıyı kurmaya çalışan ülkemizde, üretici olarak öngördüğümüz tehlikeleri sizlere sunmak ve çözüm önerilerimizi kamuoyu ile paylaşmaktır. Ülkemizde tüketilen yağların yarısı yurtdışından karşılanmaktadır. 2007 ve 2008'in ilk dört ay rakamlarını karşılaştırdığımızda; 2007 ilk dört ay yağ ithalatımız 393 milyon dolar, 2008 ilk dört aylık yağ ithalatımız 881 milyon 424 bin 2 dolar olarak gerçekleşmiştir. 2008 yılında ithal ettiğimiz miktar 2007 yılına yakın olmasına karşın, bu sefer tablo daha da kötüleşmiş ve ödediğimiz tutardaki artış yüzde 224 olmuştur. Buna karşılık 2007 ilk dört ay ile 2008 ilk dört ay ihracat rakamlarını incelediğimizde, ihracatımız 2007'de 70 milyon 874 bin 681 dolar'dan 2008'de 145 milyon 4 bin 2 dolar'a yükselmiştir. Bu, yüzde 204 artış anlamına gelmektedir. Miktarlara dikkatinizi çekmek istiyorum.

İhracattaki yüzde 204'lük artış, yağ fiyatlarından kaynaklanmakta olup, miktarsal artış sadece yüzde 21'dir" dedi.

Türkiye'de en çok ayçiçek, mısır, soya, kanola ve pamuk yağlarının tüketildiğini ifade eden Özyurt, "Ülkemizde çoğunlukla tercih edilen ayçiçek yağı tüketimi, her sene daha da artmıştır. 2006'dan günümüze 1 kg. rafine ayçiçek yağı fiyatları; 1 Ocak 2006'da 0,97 YTL, 1 Ocak 2007'de 1,43 YTL, 1 Ocak 2008'de ise 2,15 YTL olarak belirlenmiştir. Yani, 2007'ye göre yüzde 150 artış göstermiştir. 2008 başından, 18 Haziran'a kadar olan fiyat artışı yüzde 145 olarak gerçekleşmiş ve bugün itibariyle 3,12 YTL olmuştur. Bu da demektir ki 1 Ocak 2006'dan günümüze 2,5 senedeki fiyat artışı yüzde 323'tür. Önümüzdeki senelerde durumun daha da kötüye gitmesini bekliyoruz. Çünkü küresel ısınma ve petrol fiyatlarının anormal artışı, bugün dünyada alternatif enerji kaynakları arayışını oldukça hızlandırdı. Bu arayışlar sonucunda gelinen en önemli nokta, biyoyakıtlardır. Yurtdışında belli ölçüde kullanımına izin verilen biyoyakıtlar, ülkemizde de her geçen gün daha da yaygınlaşarak bir trend haline gelmiştir. Ancak fark edilmeyen gerçek, bu trendin içinde bulunduğumuz yağ krizini daha da kötüye götürmesidir. Küresel ısınmanın etkisi ile dünyada ve ülkemizde yağ ve yağlı tohum arzı azalmış, alternatif enerji arayışı sonucunda, yağa olan talep artmıştır. Kısaca arz azalmış, talep ise artmıştır. Dolayısıyla, bu trend bir zaman sonra büyük bir açığa neden olacaktır" dedi.

Ülke olarak bu gidişe "dur" denilmesi gerektiğine işaret eden Özyurt, "Bize göre tek yol, ülkemizde rahatlıkla yetişebilen bitkilerden elde edilen yağları kullanmaktır. Bu nedenle zeytinyağının çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Ve zeytinyağının yanında, Türkiye'de çok rahat yetişebilen ve kendi yağlarımızdan olan kanola ve pamukyağı üretiminin artması, dışa olan bağlılığımızı azaltacak ve döviz çıkışlarını engelleyecektir. Tüketiciler açısından da daha sağlıklı yağlara yönelmeye zemin hazırlayacaktır.

Kanola yağının elde edildiği kanola bitkisi, ülkemizin her bölgesinde rahatlıkla yetişebilen bir bitkidir. Bu sayede, ayçiçek bitkisinin yetişemediği veya çorak kalmış arazilerde rahatlıkla kanola bitkisini yetiştirebilir ve senede 2 kez hasat alarak, ülke ekonomisine kazandırabiliriz. Bunun yanında kanola yağı, dünyada zeytinyağından sonra en sağlıklı olarak bilinen ve doğruluğu araştırmalarla kanıtlanmış bir yağdır. Kanola yağının tüketimi ile insanımız daha sağlıklı beslenecektir. Bu sebeple, kanola tohumu ekimine devlet desteği verilip kanola çiftçisinin teşvik edilmesi gerektiğine inanıyoruz. İthal palm ve soya yağı yerine de kendi yağımız olan pamuk yağımız kullanılmalıdır diye düşünüyoruz. Alışkanlıklarımızı, ayçiçek ve mısırdan kanolaya ve ülkemizde yetişen konuşmamın girişinde bahsettiğim diğer yağlara kaydırarak, yurtdışına ödediğimiz yaklaşık 257 milyon 408 bin dolar'dan kurtulabilir, yabancı çiftçilerin ve aracı firmaların yerine de KANOLA eken Türk çiftçisi ve üreticilerini kazanan konumuna geçirebiliriz" dedi.

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Naci Algan ise, "Ülkemiz için pek yeni bir bitki olmayan kanola ekim alanlarının artırılması ve üretiminin ciddi bir seviyeye getirilmesi, bitkisel yağlar ile beraber, biyodizel üretiminde de kalıcı bir ürün olması açısından önemli rol oynamaktadır. Türkiye tüm ümitlerini ayçiçeği tarımına bağlamış ve bitkisel yağ açığını ayçiçeği ile çözmeye çalışmıştır. Ülkemizin, daha da gecikmeden kanola bitkisine gereken önemi vermesi, çözüm için kaçınılmaz bir öneridir. Türkiye'nin her bölgesinde kışlık olarak yetiştirme olanağı bulunan kanola, daha düşük oranda verime razı olmak koşuluyla yazlık olarak da yetiştirilebilir. Genel bir ifadeyle buğday tarımının yapıldığı her bölgede, sulama olanakları olmayan bölgelerde bile kış ve ilkbahar yağmurlarıyla, kanola tarımı yapılabilir. İç piyasada buğday ile aynı seviyede fiyatla satın alınması ve buğdayın daha verimli olması, bu bitkinin giderek az yetiştirilmesine neden olmuştur. Son yıllarda gelişmiş ülkelerin biyodizel kullanımında kanolayı tercih etmesi ile bizde de ekim alanlarında az da olsa bir artış başlamıştır. Kanola, kışlık olarak buğday ile ekim nöbetine girmeli ve yeterli desteklemeler yapılmalıdır. Bu şekilde ülkenin bitkisel yağ ve biyodizel ham maddesi sorunları çözümlenmelidir" şeklinde konuştu.

Kanolanın besin değeri ve sağlığa yararı ile zeytinyağı ile birlikte kullanımının yaygınlaşması gerektiğine değinen Türk Kalp Vakfı Beslenme ve Diyet Uzmanı Uzmanı Dr. Sumru Özbay ise, "Kanola bitkisi, doğada kendiliğinden yetişen, yabani bir otsu bitkidir. Yabani bitkilerin besin öğeleri ve etken maddeleri çok etkili olduğundan, kanolayı diğer bitkisel yağlar ile karşılaştırdığımızda, bu dört vitaminin bağırsaklarda emilimini yüksek oranda sağlaması açısından daha avantajlıdır. Kanola yağı vücut için önemli olan A, D, E, K vitaminlerine sahip olmasının yanında, Omega 3 ve Omega 6 içermesi, zeytinyağı özelliği ve diğer bitkisel sıvı yağların özelliğini beraberce göstermesi bakımından son derece önemlidir. Son yıllardaki araştırmalar Omega 3 ve 6'nın beyin gelişiminin etkisinin yanı sıra, retina hücrelerinin görme yeteneği üzerindeki etkisini de ispatlanmıştır. Ayrıca Omega 3 yağ asitleri, koroner atherosklerojen önlenmesinde son derece etkilidir ve Kardiac arrest riskini azaltmaktadır. Başlı başına bir mucize olan zeytinyağının yararları son yıllarda daha çok konuşulmaktadır. Daha önceleri zeytinyağı, zeytinyağlı yemeklerde ve salatalarda kullanılırdı. Diğer bitkisel sıvı yağlar, (ayçiçek, mısırözü gibi) dumanlama noktası yüksek olduğu için kızartmalarda kullanılıyordu. Oysa KANOLA yemeklerde, salatalarda ve kızartmalarda kullanılabilecek bütün özelliklere sahip bir yağ olması bakımından önemlidir" dedi.