Tuesday, June 03, 2008

Zeytinyağı ve şarapta AB ile rekabet...

Ali Ekber YILDIRIM
Dünya
03 Haziran 2008,Salı


Anadolu, bağcılığın ve zeytinciliğin anayurdu. Bu iki ürün binlerce yıl önce dünyaya Anadolu'dan yayıldı. Bugün şarap ve zeytinyağı kendi anayurdunda öksüz. Her iki üründe de Avrupa Birliği dünyanın lideri konumunda.

Geçen hafta İzmir'de yapılan 5. Şarap, Zeytin,Zeytinyağı ve Teknolojileri Fuarı kapsamında düzenlenen uluslararası sempozyumda 3 gün zeytincilik ve şarapçılık çok yönlü olarak tartışıldı. Kimya Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Fuarcılık Hizmetleri Kültür ve Sanat İşleri Ticaret A.Ş (İZFAŞ), Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi öncülüğünde çok sayıda kuruluşun desteği ile yapılan fuar ve sempozyum bu iki ürüne yönelik gerçeği bir kez daha ortaya koydu.

Gerçeğin özü şu; zeytincilikte ve şarapçılıkta Türkiye'nin potansiyeli çok yüksek. Fakat bunu yeterince değerlendirmiyor. Son yıllarda üretimin artırılması, ambalajlama, marka yaratma konusunda ciddi gelişmeler var. Ancak, hükümetin uygulamaları, destekleme politikası bu gelişmeyi engelliyor. Bu iki ürüne yakından bakalım.

Uluslararası Zeytinyağı Konseyi'nin verilerine göre dünya zeytinyağı üretimi 2007-2008 sezonunda 2.8 milyon ton oldu. Avrupa Birliği (AB), bu üretimin yüzde 76'sına sahip. Türkiye'nin payı sadece yüzde 5. Dünya zeytinyağı tüketimi 2 milyon 900 bin ton. AB'nin payı yüzde 70. Türkiye'nin tüketimdeki payı yüzde 2. Dış ticarette AB'nin payı yüzde 55, Türkiye'nin payı yüzde 13.

AB, üretim, stok, kooperatiflere mali destek, ihracat, tanıtım ve promosyon başta olmak üzere zeytinyağına her aşamada yılda 2 milyar 350 bin Euro destek veriyor. Yıllardır üreticiye kiloda 1.32 Euro destekleme primi verildi. 2007'de doğrudan ödemeye geçildi. Destekleme miktarı aynı, sadece veriliş biçimi değişti.

Türkiye, zeytinyağına kilo başına 20 kuruş (geçen yıl 11 kuruştu) destekleme primi veriyor. Tescilli Türk Markaları ve "Made In Turkey" ibaresi ile ambalajlı zeytinyağı ihracatına ton başına 125- 400 dolar destek veriyor. Ayrıca zeytin dikimine dekar başına 250 YTL destek veriliyor. Gemlik çeşidinde bu destek 45 YTL olarak uygulanıyor.

Türkiye'nin verdiği toplam destek AB'nin verdiği desteğin yüzde 15-20'si kadar. Ayrıca AB'de 2013 yılına kadar verilecek destek miktarı belli. Türkiye'de 2007 destekleri henüz ödenmedi. Gelecek yıl ne kadar destek olacağı ise belli değil.

Benzer tablo şarapta da var. Türkiye'nin Paris Büyükelçiliği 2.Katibi Dilşad Kırbaşlı Karaoğlu'nun derlediği bilgilere göre, Türkiye şaraplık üzümde, İspanya, Fransa ve İtalya'nın ardından dördüncü sırada. İspanya, Portekiz ve İtalya'da üretilen üzümlerin yüzde 90'ı şaraba dönüşürken, Türkiye'de bu oran yüzde 2. Şarap tüketiminde Fransa yılda kişi başına 55 litre ile ilk sırada, Türkiye'de bu oran 1 litre civarında.

Yıllık 150 milyar dolarlık dünya şarap ihracatında Türkiye'nin payı sadece 4 milyon dolar. Dünya şarap üretiminde ve ticaretinde Türkiye'nin payı binde 11'de kalıyor. Türkiye şarap ithalatının yüzde 70'ini başta Fransa ve İtalya olmak üzere AB ülkelerinden yapıyor.

Dünya şarap piyasasında lider olan AB, şaraplık üzüm yetiştirilen bağ alanlarının yüzde 45'ine, üretimin yüzde 65'ine, küresel anlamda tüketimin yüzde 57'sine ve ihracatın yüzde 70'ine sahip.

Son yıllarda şaraba getirilen ve Avrupa Birliği ülkelerine göre yüzde 300-400 daha yüksek vergiler sektörü darboğaza sürüklerken, şaraplık üzüm üretimini yapılamaz hale getirdi. Ayrıca hükümetin ve yerel yönetimlerin baskıcı uygulamaları ile şarap üretmek ve tüketmek bile cesaret istiyor.

Bu şartlarda Türkiye, zeytinyağı ve şarapta AB ile rekabet edebilir mi?

No comments: