Wednesday, January 02, 2008

Zeytin kampanyası nasıl geçti?


Yılmaz İŞEL
isel@olaygazetesi.com.tr
Bursa Olay Gazetesi
2 Ocak 2008,Çarşamba


2007-2008 zeytin alım kampanyasının artık son günlerine gelinmesine rağmen, şikayetlerin hala bitmemesi bana çok çarpıcı geliyor.
Kamuoyuna yansıyan açıklamalara bakıldığında; kimi Marmarabirlik`ten şikayetçi, kimi de milletvekillerinden!
Geçen bu sürede kimin nerede neler söylediğini, kimlerin hangi nedenlerle eleştrildiğini, üreticilere ne gibi sözler verildiğini yakından izlemeye çalıştım.
Tespitlerimi şöyle aktarayım.
Hatırlanacağı gibi, kampanya öncesinde kuraklıktan dolayı zeytin üreticisi kalite düşüklüğünden oldukça kaygılıydı ve doğabilecek zarara karşı önlem arayışı içindeydi.
Bu amaçla Zeytin Tarım Satış Kooperatifleri ve Ziraat Odası Başkanlarından oluşan bir komisyon tarafından ‘Marmara Bölgesi Zeytinciliğinin Sorunları` başlıklı bir rapor hazırlanarak, 20 Ekim`de TBMM`de AK Parti Bursa milletvekillerine verildi.
Neler istendi?..
Raporda şu önlemlerin alınması isteniyordu:
‘Bursa kuraklık kararnamesine alınmalıdır. Bölgede kuraklığın etkisiyle zeytin küçük taneli olacaktır. Bu da yağlık zeytinin çok olacağına işarettir. Sofralık zeytin ve zeytinyağında maliyet hesaplanmalı, ürün bazında üreticilerin zarar etmeyeceği prim tespit edilmelidir. Tarım Kanunu`na göre üreticiye telafi edici ödeme yapılınabilir. Üretici tüccar tarafından alınmayan ürününü iyi fiyatla Birlik`e satmayı düşünmektedir. Ancak Birlik`in alım gücünün çok üstünde olmasından sıkıntı doğmaktadır. Eğer bu ürünün Birlik tarafından alınması isteniyorsa devlet desteği yapılması lüzumludur.`
Ne destek, ne prim!..
Ayrıca milletvekilleri ile yapılan görüşmede, zeytin üreticilerinin Ziraat Bankası`na ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan kredi borçlarının ertelenmesinin istendiğini de belirteyim.
Zeytin alım kampanyası açıldığında ise raporda yer alan bu önlemlerden hiç biri gerçekleşmediği gibi, tüccarın da alımda istekli olmaması karşısında yük olanca ağırlığı ile Marmarabirlik`in üzerinde kaldı.
Bunun üzerine bir de tahminlerin tersine, küçük taneli zeytin yerine iri taneli zeytin teslimatında yüksek miktarlar eklenince hesaplar bozuldu ve Marmarabirlik ödeme takviminde değişikliğe gitti.
Ödeme takviminde beklenmedik bu değişikliğe gidilmesinden dolayı üreticinin sıkıntıya girmediğini söylemek elbette mümkün değil.
Tabi üretici sadece ödemeden dolayı sıkıntılı değil, kredi borçlarının ertelenmemesi ve zeytine destek primi verilmemesinden de şikayetçi.
Orhangazi Ziraat Odası Başkanı Cevdet Altın`la dün bu konuyu konuştuk. Tepkisini şöyle açıkladı:
‘Biz milletvekillerine kredi borçlarımızın ertelenmesi için gittik. Ana madde oydu. Zeytine destek primi verilmesini de istedik ve bu konularda söz aldık kendilerinden. Ama sonrası fiyasko çıktı. Sadece Halk Bankası borç ertelemesi yapıyor ama faizini alıyor. Bize söz veren milletvekilimizi arıyoruz, ulaşamıyoruz.`
Ayrıca Mudanya Ziraat Odası Başkanı Raif Döner`e görüşünü sordum.
Şu yanıtı verdi:
‘Şu ana kadar kredi borçlarımızın ertelenmesiyle ilgili olumlu bir gelişme olmadı. Oysa bize bu konuda önerge verdiklerini bile söylemişlerdi. Halk Bankası borç ertelemesi yapıyor ama faizini de alıyor. Onda da sıkıntı yaşıyoruz. Sözlerin tutulmaması bizim için hayal kırıklığı oldu. Üretici adına üzüntü duyuyorum. Zeytinyağına da prim verilmedi. Ben milletvekilimiz sayın Ali Koyuncu`ya ulaşmaya çalıştım ama ulaşamadım.`
Koyuncu ne dedi?..
İddialar karşısında AK Parti Bursa Milletvekili Ali Koyuncu ile de konuştum.
İlginçtir, Koyuncu aradığımda telefonunu hemen açtı ve kendisine aktardığım iddialar üzerine şunları söyledi:
‘Bursa kuraklık kapsamına alınan 40 il içinde yer almıyor. Buna rağmen Halk Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri yetkilileri ile görüştüm. Borcun yüzde 20`si ve faizinin ödenmesi koşuluyla sulanmayan zeytin alanlarındaki üreticilerin kredi borçlarını bir yıl erteletmeyi başlattık. Mudanya`da 4, Gemlik`te 3 üretici bu uygulamadan yararlandı. Borcun ertelenmesi için üretici durumunu gösteren bir belgeyi beraberinde götürmek durumunda. Bu niye sıkıntı yaratıyor anlamıyorum. Yapabildiğim bu oldu. Ayrıca bizden zeytine destek primi istenmedi. Zeytine destek primi verelim, domatese, bibere, şeftaliye verelim, bunların bir maliyeti var. Bakanlığın bir bütçesi var. Bunlara destek verdiğimizde o zaman hiç bir şeye destek vermememiz gerekiyor. Bana ulaşılamama meselesi de beni çok üzdü. Böyle bir şeyi kesinlikle kabul etmiyorum. Benim telefonum 24 saat açık. Toplantıda olduğumda ise beni arayanlar bilgisayarda kayıt altına alınıyor. Bende arandığıma dair bir kayıt yok. Kaldı ki ben tabanda siyaset yapan bir milletvekiliyim, telefonumu arayana neden açmayayım?`
‘Kota niye dolmadı?..`
Koyuncu konuşmamız sırasında zeytin alım kampanyasıyla ilgili görüşünü de açıkladı ve şöyle devam etti:
‘Marmarabirlik yöneticileri ile Ankara`da karşılıklı konuştuk. Özellikle iri taneli zeytin teslimatının fazla olduğunu bana söylediler. Oysa kooperatif başkanları bize tersini söylemişlerdi. Tezat bir durum oluştu. Küçük taneli zeytin kotasından şikayet ediyorlardı ‘zeytinimiz elimizde kalacak, yandık, bittik` diyorlardı. Ama konulan kotayı dahi dolduramadılar. Bu da bir gerçek. Sorunların çözümü için önce doğrularda buluşulması lazım.`
Doğrularda buluşulmasında en geçerli gösterge sanırım gerçekleşen alım rakamları olacak.
Kampanyanın bitimiyle bu rakamları da vereceğim.
Bir şey daha var.
Marmarabirlik Yönetim Kurulunun 4 üyesinden 2`si, Denetim Kurulu`nun 2 üyesinden birisi Bursalı.
Bursalı üyeler ‘Marmarabirlik`i Bursalıların yönetmesini isteyenler bizim Bursalı olduğumuzu bilmiyorlar mı?` diye soruyarlar!


Zeytin kampanyası pazar günü bitiyor

Yılmaz İşel
Bursa Olay Gazetesi
01 Ocak 2008, Salı


Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Refi Taviloğlu, 29 Ekim`ede başlayan 2007-2008 zeytin alım kampanyasının önümüzdeki pazar günü sona ereceğini açıkladı. Birliğe bağlı 8 kooperatif tarafından kampanyanın açılışından 31 Aralık tarihine kadar alınan zeytin miktarı ise 31 bin tona, alınan zeytinin toplam bedeli de 74 milyon YTL`ye ulaştı.
Bu durumda.
Pazar gününe kadar sürdürülecek alımlarla, kampanya döneminde alınması planlanan 33 bin 400 tonluk miktara yaklaşılmış olacak, gelen zeytin miktarının azalması karşısında belki de bu hedefin altında kalınacak.
Gemlik, Mudanya, Erdek, Mürefte ve Marmara Adası kooperatiflerinde alımların sona ermesi, pazar gününe kadar yalnızca İznik, Orhangazi ve Edincik kooperatiflerinin alım yapacak olması hedefin altında kalınması olasılığını güçlü kılan bir diğer nedeni oluşturuyor.

47,7 milyon YTL`si ödendi...

Kampanya döneminde Marmarabirlik tarafından zeytin alım bedeli karşılığı olarak üreticilere bugüne kadar üç ayrı dilim halinde toplam 47 milyon 733 bin 431 YTL ödendi.
Marmarabirlik 11 Aralık`tan kampanya sonuna kadar aldığı zeytin bedelinin yüzde 40`ını da kampanya bitiminden itibaren 10 gün içinde, üreticilere ödeyecek.
21 Kasım-10 Aralık ile kampanya bitiminden itibaren 10 gün içinde yapılacak ödemeden kalan yüzde 60`lık bakiyelerin temmuz ayında ödeneceğini duyuran Marmarabirlik bu tarihi öne çekmek amacıyla da kaynak arayışını sürdürüyor.
Taviloğlu dün bu konuda yönelttiğim soruya `Bakiye yüzde 60`lık kısmın Temmuz`da ödenmesi takvimini biz en kötü ihtimal olarak ilan ettik. Eğer uygun bir kaynak bulursak kalan bedelleri hemen öderiz. Temmuz`u beklemeyiz. Nitekim geçen yıl da son ödemenin Ağustos`ta yapılacağını duyurmuştuk ama bu tarihi öne çekerek bedellerin tamamını Mart başında ödedik` yanıtını verdi.

Kota yine dolmadı!..

Taviloğlu ayrıca kampanyanın genel bir değerlendirmesini de yaptı ve şunları söyledi:
`Kampanya öncesinde zeytin rekoltesinin 110 bin ton olacağı tahminleri vardı. Oysa kampanyanın bitimine 6 gün kala aldığımız zeytin miktarı 31 bin ton oldu. Ama ne tüccar 31 bin ton zeytin aldı, ne de üretici sarnıcına 31 bin ton zeytin koydu. Bu kadar afaki rekolte tahminlerinden hatasız sonuca ulaşmak elbette mümkün değil. Birilerinin insaf edip bunu kabul etmesi lazım. Dikkat çeken bir nokta da şu. 300-360 tane iriliğindeki zeytin rekoltesinin yüksek olduğu söylemleri üzerine biz alınacak bu baremdeki zeytin miktarını 7 bin 100 tonla sınırlandırdık ve bu miktarda kota koyduk. Tabi kotaya hemen itirazlar oldu ve üreticinin mağdur edildiği iddiaları ortaya atıldı. Ancak şu anda 300-360 tane aralığında aldığımız zeytin miktarı 5 bin 150 tonda kaldı. Geçen sene olduğu gibi bu sene de karşı çıkılmasına rağmen kota doldurulamadı. Tahminlerin tam tersine küçük taneli zeytin yerine, iri taneli zeytin rekoltesi yüksek çıktı. Geçmiş dönemlerde kampanya dengeli bir seyir izlerdi. Açılışın ilk günlerinde teslimat az olur, Kasım`ın ortasında artardı. Bu kampanya döneminde ise farklı bir teslimat oldu ve kampanyanın ilk 20 gününde çok yoğun bir teslimat yapıldı. Bu tarih biraz daha sürdü, sonra birden çöktü ve bitti.`

`Kampanya olumlu geçti...`

Hızlı teslimatın nedenlerini de Taviloğlu açıkladı ve şöyle dedi:
`Gemlik, Orhangazi ve İznik`te zeytin pek erken toplanmazdı. Ama bu hasat alışkanlıkları değişti. Herkes zeytinini bu yıl erken topladı. Nedeni tamamen ekonomik. Üretici zeytinini bir an önce paraya çevirmek istedi. Ayrıca hasatta makine kullanılması da teslimatı hızlandırdı. İlk 20 gündeki yoğunluk bundan oldu. Marmarabirlik olarak buna rağmen iyi bir kampanya dönemi geçirdik. Kalite ve kalibraj yönüyle hedeflediğimiz irilikte ve miktarda zeytin aldık.`
Kampanyanın artık son günlerine gelindi ancak daha yazılacak çok şey var. Örneğin kimler üreticilere ne tür sözler verdi, tutulmayan bu sözler üzerine Orhangazi ve Mudanya Ziraat Odası Başkanları şimdi neler söylüyor, bunları da önümüzdeki günlerde gündeme getireceğim.
Bugün 2008`in ilk günü.
Yeni yılınızı kutluyor, tüm ümit ve beklentilerinizin gerçekleşeceği sağlıklı ve mutlu nice yıllar diliyorum.

No comments: