Monday, November 12, 2007

107 bin zeytin ağacım var Remzi Bey'le iş yaparım


Vahap MUNYAR
vmunyar@hurriyet.com.tr
Hürriyet
7 Kasım 2007

GEÇEN cumartesi günü Aydın'daki "1'inci Zeytin ve Zeytinyağı Şenliği"ne gitmek üzere Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı ve Şişecam Genel Müdürü Doğan Arıkan'la İzmir Adnan Menderes Havalimanı'ndan çıkarken Ramsey markasıyla bilinen Gürmen Giyim'in patronu Remzi Gür'le karşılaştık.

Ramsey markasını İngiltere'de yaratan, Türkiye'de iki fabrika kurup hem kendi markalarını üreten, hem de dünyanın ünlü hazır giyim markalarına üretim yapan Remzi Gür, son yıllarda kamuoyunun gündemine daha çok "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yakın arkadaşı" olarak geldi.

Gür, bir yandan hazır giyim sektöründe faaliyetlerini sürdürürken, diğer taraftan Türkiye'de farklı sektörleri de incelemeye başladı. Aydın'da onun farklı arayışlarından birini öğrendim.

Remzi Gür, Aydın'dan bazı dostlarıyla, şenlik nedeniyle düzenlenen öğlen yemeğine uğradı. Yanındaki dostlarından biri Üzeyir Emre adlı zeytin üreticisi işadamıydı. Üzeyir Bey, yemekte yanımda oturan Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği eski Başkanı Deniz Ataç'ı tanıdı: "Deniz Hanım, tahmin edin bakalım, benim kaç zeytin ağacım var?"

Emre, fazla beklemeden yanıtı kendisi verdi: "Şu anda 107 bin zeytin ağacım var. Bu, Türkiye rekoru. Türkiye'de benden fazla zeytin ağacı olan yoktur sanırım."

Üzeyir Emre'nin Aydın'ın Yaykın beldesindeki zeytin ağaçlarının sayısı üç yıl önce 30 bin dolayındaymış, sayıyı yükseltmeyi de sürdürecekmiş: "Hedefim 3 yıl sonra 500 bin zeytin ağacına ulaşmak."

Üzeyir Emre'den işin mali boyutunu öğrenebilmek için sordum: "Bugün zeytinliklerinizin tamamını satmaya kalksanız, değeri nedir?"

Emre, eşiyle arasındaki zeytin diyalogunu anlatmayı yeğledi: "Karım bana sürekli, '107 bin kumam var' der. Çünkü, günde 16 saatim zeytinlerim arasında geçer. Zeytinlikte yaşarım. Ben ise karıma, '107 bin çocuğumuz var' yanıtı veririm. İnsan çocuklarını satar mı?"

Remzi Gür'e döndüm: "Remzi Bey, hayırdır? Zeytin işine mi girmeyi düşünüyorsunuz?"

Gür, her zamanki çekimserliğiyle yanıtladı: "İnceliyoruz. Ne yapabiliriz bilmem. Ben Türk zeytinyağının İngiltere pazarına girebilmesi konusunu epey araştırmıştım."

Üzeyir Emre araya girdi: "Remzi Bey'i inşallah bu işe sokacağız. Kendisiyle ortak iş yapacağımızı düşünüyorum. Biz zeytini yetiştirir, zeytinyağını üretiriz, Remzi Bey pazarlama konusunda bize yol gösterir."

İlerlemiş yaşına rağmen Üzeyir Emre çok iddialıydı: "Benim zeytin ağaçlarımın bulunduğu bölgede rakım kaç biliyor musunuz? 850 metre. Burada Allah öyle bir mikro klima vermiş ki, tam zeytine uygun. Ne egsoz dumanı var, ne hava kirliliği. İnşallah İspanya'ya rakip olacağız."

Üzeyir Emre'nin söylediklerinden yola çıkarsak, Remzi Gür önümüzdeki dönemde zeytin-zeytinyağı sektöründe iddialı işler yapacak gibi duruyor...

Dahilde işleme rejimi (DİR) kapsamında ham zeytinyağı ithalatını savunanlarla, karşı çıkanlar arasında "vatan hainliği" kavgası yaşanırken, Remzi Gür sektöre yeni bir heyecan getirir mi?

Zeytinyağı fabrikaları kapanma korkusu yaşıyor, o 'Yüzde 47 aldık' diyor

AYDIN Ticaret Borsası'nın konferans salonundayız. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, "Aydın Zeytin ve Zeytinyağının Dünü, Bugünü, Yarını" panelini yönetiyor.

Panelin sonunda, ham yağ üreticilerinden bir soru-yorum geldi: "Bugünlerde fabrikalarımızı kapanma noktasına getiren bir uygulama var. Fabrikalarımızdan çıkan kara suları doğaya bırakmamız yasak. Yalnız bunları ne yapabileceğimiz konusunda kimse yol göstermiyor. Sürekli burnumuza, '24 bin YTL para cezası, fabrikayı kapatma ve 2 yıl hapis cezası var' tebligatları dayanıyor."

Aynı konu daha sonra Aydın Ticaret Borsası Başkanı Aydın Ağababaoğlu'nun odasında tartışmaya dönüştü. Bir işadamı, CHP Aydın Milletvekili Özlem Çerçioğlu'dan yardım isteyince, TBMM Tarım Komisyonu Üyesi, AKP Aydın Milletvekili Ahmet Ertürk'le aralarında şu diyalog geçti:

Çerçioğlu: Ahmet Bey, bakın ilimizdeki işadamlarının sizden şikayetleri var. Neden bu konuyla ilgilenmiyorsunuz?

Ertürk: Öyle ama biz yüzde 47 oy aldık.

Çerçioğlu: Yüzde 47 oy almanızın bu konuyla ne ilgisi var?

Ertürk: Özlem Hanım, o konu Meclis'te görüşülürken, "Çevreyi kirletmesinler" diye bastıranlar da sizlerdiniz...

Çerçioğlu ile Ertürk'ün diyalogu, Aydınlı zeytinyağı üreticilerinin, "Ya hapse gireceğiz, ya fabrikalarımızı kapatacağız" yakınmaları arasında kaynayıp gitti....

Eğer her AKP milletvekili kendilerine gelen yakınma ve eleştirilere önce, "Biz yüzde 47 oy aldık ya, siz ona bakın" yanıtı veriyorsa, vay Türkiye'nin haline...

No comments: