Akdenizli olununca zeytinle aşk başlıyor zaten. Zeytinsiz kahvaltı, zeytinyağlısız yemek olmuyor. Sadece yemek mi güzel olan? Ya kültürü!... Bu blog, aşkımız zeytin ve zeytinyağı ile bilgileri sizinle paylaşmak arzumuzdan doğdu. Koray & Hakkı Yazıcı e-posta : mhyazici@gmail.com
Friday, November 30, 2007
'Stok çok, zeytinyağı fiyatı düşecek'
Ravika zeytinyağının üreticisi Keskinoğlu Şirketler Grubu'nun patronlarından Keskin Keskinoğlu, 'Zeytinyağının raf ömrü iki yıldır ve sektörde 50 bin ton civarı stok olduğu tahmin ediliyor. Hem tüketimi artırmak, hem de stokları eritmek için fiyatlar gerileyecek' dedi
ÇAĞRI BİLGİN / Radikal
30 Kasım 2007,Cuma
MANİSA - Türkiye'nin ilk tavuk çiftliklerinden, bugünün ise en büyük entegre piliç eti ve yumurta üreticilerinden Keskinoğlu iki yıldır zeytinyağı sektöründe Ravika markasıyla da iddialı ilerliyor. Geleneksel usulde soğuk sıkma zeytinyağı üretimiyle gurmelerden geçer not alan Keskinoğlu'nun tüm yatırımı Akhisar'da. Bu sezonun ilk zeytinyağını sıkmak için Akhisar Kayışlar'daki Ravika Köyü'ne gittik.
Bu köyde, yaklaşık 100 dönüm arazi üzerinde 1856 yılına ait tarihi makineler kullanılarak zeytinyağı üretiliyor. Keskinoğlu Şirketler Grubu'nun kurucusu İsmail Keskinoğlu'nun 1900'da doğduğu, Yunanistan'ın Drama Kasabası'na bağlı Ravika Köyü örnek alınarak 2.5 milyon dolara iki yılda inşa edilen Ravika Köyü'ndeki zeytin ağaçlarından topladığımız zeytinleri, tarihi makinelerde sıktık.
En iyi yağın toplanır toplanmaz sıkılan zeytine ait olduğunu da burada öğrendik. Bu yağ, köydeki Drama Yağhanesi'nde soğuk sıkım yöntemiyle üretildiği için fark edilen bir lezzete sahip. Bunu da fırından yeni çıkmış köy ekmeğiyle test ettik.
'Var yılı yok yılı diye bir şey yok'
Birkaç yıl sonra vakfa devrederek turizme açacakları Ravika Köyü'nden elde edilen gelirle daha çok öğrenci okutulacağını (şu anda 300 kadar) söyleyen Keskinoğlu Şirketler Gurubu Yönetim Kurulu Üyesi Keskin Keskinoğlu zeytinyağıyla ilgili ezberimizi de bozdu. Zeytinyağında 'bir yıl var yılı bir yıl yok yılı'nın aslında zeytin ağacıyla ilgili bir sorun olmadığını söyleyen Keskinoğlu, "Bu tamamen zeytini toplamayla ilgili bir durum. Türkiye'de zeytin ne yazık ki ağaça zarar vererek yani dallar sıyrılarak toplanıyor. Bir dahaki yıl kendini toparlayamayan ağaç meyve veremiyor. Zeytin ağacı her yıl ürün verir. Bu işi daha iyi yapan ülkelerde bodur zeytin ağaçları belirli aralıklarla dikiliyor. Ve makineyle toplanıyor. Böylece her yıl aynı verim alınıyor" dedi. Türkiye'de makineyle hasatın niye yapılamadığını sorduğumuzda Keskinoğlu şu yanıtı verdi: "Türkiye'de makine var. Fakat zeytin ağaçları çok düzensiz ve engebeli arazilere dikilmiş. Makine giremiyor. Bu nedenle elle toplanıyor."
'Son yağmurlar kaliteyi artırdı'
Kuraklığın zeytin rekoltesi üzerindeki etkisinin sınırlı kaldığını belirten Keskinoğlu şöyle dedi: "Kuraklık sıkıntısı zeytini önce etkiledi. Fakat hasattan önce yağan son yağmurlar zeytin açısından olumlu oldu. Zeytinde bu yıl yok yılı olmasına karşın bu yağmurlar zeytinin kalitesini artırdı. Bu yıl daha lezzetli zeytinyağı yiyeceğiz." Zeytin fiyatlarının artmasının mümkün olmadığını belirten Keskinoğlu, "Türk zeytinyağının fiyatı zaten yüksek.
Daha da artması mümkün değil. Zeytinyağının raf ömrü iki yıl. Ve sektörde ciddi stok var. Tam bilinemiyor fakat 50 bin ton civarı stok olduğu tahmin ediliyor. Zaten Türk yağı pahalı. Kâr marjları yüzde 15'lerden aşağıya inmek zorunda. Örneğin biz Ravika ile bunu yaptık. Kâr marjlarmızı yüzde 2-3'e çektik. Şimdi rakiplerimiz de fiyatları indiriyor. Yani zeytinyağının tüketimi artarken fiyatı da ucuzlayacak" dedi. Keskinoğlu, sızma zeytinyağının Türkiye'de marketlerde fiyatının 5.5 ile 6.5 YTL arasında değiştini de sözlerine ekledi. Keskinoğlu, "Bu yıl Türkiye'de yüzde 15 zeytinyağı tüketiminin artacağı tahmin ediliyor. Sağlıklı tüketim önem kazanmaya başladı. Fakat yine de Ankara'dan sonra zeytinyağı pek bilinmiyor. Türkiye'de kişi başı tüketim 1 kilogram. Yunanistan'da bu rakam 22, İtalya ve İspanya'da 12 kilogram" dedi.
'Türk yağları raftan kalkıyor'
Türkiye'nin zeytinyağı ihracatının 35 bin ton olduğunu belirten Keskinoğlu, "Aslında bu 70 bin ton olmalı. Avrupa'daki üreticilerin satış fiyatı litrede 3.9 YTL bizde ise 5.1 YTL Türkiye ile aynı mal hiçbir kalite eksiği yok. Bu fiyatlarla Türk zeytinyağı ABD'de girdiği market raflarından çıkıyor. Bu Wal-Mart'ta yaşanıyor mesela. İtalyan yağının litresinin 4 dolara satıldığı merketlerde Türk zeytinyağını 4.5-6 dolardan nasıl satarsınız?" dedi.
Ravika ilk beşe giriyor
Ravika, yeni yatırımıyla pazardaki üçüncü yılında ilk beşi hedefliyor. Keskinoğlu Şirketler Grubu, 2005'te kurduğu ve 4 milyon YTL yatırım yaptığı Ravika'nın pazardaki iddiasını artırmak için 2.5 milyon YTL daha ek yatırım gerçekleştirdi. Sunduğu yeni ürünlerle pazarı hareketlendiren Ravika, yeni dolumhane yatırımıyla yıllık zeytinyağı dolum kapasitesini 12 bin tona ulaştırdı. Ravika böylelikle, Türkiye toplam zeytinyağı üretiminin yüzde 7.5'ini karşılamak için gerekli altyapısını tamamladı. Ravika, yılı yüzde 5'lık pazar payı ve 19 milyon YTL ciroyla kapatmayı hedefliyor. Ravika, Fiji Adaları, Amerika, Kanada, Çin, Hong Kong, Rusya, Bosna Hersek, Azerbaycan, Makedonya ve Kosova'ya ihracat yapıyor. Bu yıl şu ana kadar toplam 300 bin litre ihracat yapan Ravika, 2008'de Singapur, Tayland, Norveç, Hırvatistan, Özbekistan, Kazakistan pazarına girmeyi, Almanya ve Danimarka'ya organik zeytinyağı ihracatı hedefliyor. Ravika'nın 2008'de hedefi 36 milyon YTL ciro ve yüzde 9 pazar payı.
Yağınızı siyah şişede saklayın
Zeytinin toplanır toplanmaz sıkıldığında asidite oranın çok düşük olduğu bilgisini veren Keskinoğlu, "Tabii zeytin don yememiş olur ve hemen sıkılırsa çok başarılı sızma yağ üretilir, asidite oranı yüzde 0.5'e kadar düşer. Türkiye'de yeni gıda kodeksine göre yılbaşından sonra zeytinyağında asidite oranı yüzde 0.8 (eskiden yüzde 1'di) ve altı olursa sızma sayılacak" diye konuştu. Keskinoğlu, Türkiye'de en iyi zeytinyağlarının Ayvalık, Edremit ve Akhisar'da üretildiğini belirtip, "Zeytinyağı bu bölgenin özelliğinden dolayı daha aromalıdır. Zeytinde kabuk kalın olunca yağ biraz daha acılaşıyor. Oysa burada ince kabuklu zeytin var. Daha tatlı ve aromalı yağ çıkıyor" dedi. Akhisar'ın sofralık siyah zeytinde başı çektiğini de belirten Keskinoğlu, iki yıl sonra zeytin pazarına da girmeyi düşündüklerini belirtti. Sızma zeytinyağı koyu renk ya da siyah şişede saklanırsa raf ömrü üç yıla çıkabiliyor. Saydam şişelerde ise bu süre iki yılı geçmiyor. Zeytinyağı lezzetini ve kalitesini bu süre sonunda kaybediyor.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment